2012 yılının Temmuz ayında yürürlüğe giren yeni borçlar kanunu ile çok uzun yıllar yürürlükte olan kira kanunu yürürlükten kaldırılmış oldu…Kira ve tahliye konuları ise borçlar kanunu kapsamında yeniden düzenlendi..Bu yeni düzenlemelere göre….Aile konutunda kiracı eşinin rızası olmadan tek taraflı olarak kontratı iptal edemeyecek…İşyeri ve ev sahipleri 10. yıl sonunda hiç bir gerekçe göstermeden kira sözleşmesini sona erdirebilecek..kiracı kiraladığı ev veya işyerinde yaptığı masraflar nedeni ile taşınmazda oluşan değer artışını talep edemeyecek..kira borcunu ödemeyenin malları hapis edilebilecek…Kiracı ölür ise mirascıları sözleşmeyi fesh edebilecek…Kiracı kira borcunu süresi içinde ödemez ise mal sahibi kiracıya 30 gün içerisinde kira bedelini ödemesini bildirir ihtarname gönderecek.Bu ihtara rağmen kira bedeli ödenmez ise kiracı tahliye edilecek..Mal sahibi ile kiracı sözleşme gereği ödenmesi gereken damga vergisini eşit bir şekilde ödeyeceklerdir..Yeni kanuna göre kiracı gürültü yapar,taşınmazı özensiz kullanır ve zarar verir ise tahliye edilebilecek..Yeniden inşaat ve güçlendirme,onarım sebepleri ile taşınmazın kullanımı imkansız ise mal sahibi tahliye hakkını kullanabilecektir.. Yeni yasada bazı maddeler Böyle …Bilgilerinize……!!
20.04.2013 Necati BAĞIŞ
Emekli olan koca vefat ettiğinde nasıl karısına dul aylığı veriliyor ise…Emekli olan ve vefat eden kadın eşten dolayıda kocasına dul aylığı bağlanır…!!Şöyleki:…Koca sigortalı olarak çalışmıyor..emekli değil ve kendinden başka aylık bağlanan kimse yoksa yüzde 75 oranında …sigortalı çalışıyorsa veya emekli ise veya kendisinden başka ölüm aylığı bağlanmasına hak sahibi çocuğu varsa,yüzde 50 oranında dul aylığı bağlanır… Bilgilerinize…!!
18.04.2013 Necati BAĞIŞ
Emekli aylıklarına ,nafaka ve prim borcu dışında kalan borçlar için haciz konamaz..!! Vergi borcu olması durumunda da emekli aylığına haciz konamaz..Ancak emekli olan kişinin banka hesabındaemekli maaşı dışında bir parası var ise bu paraya ilgili vergi dairesi haciz koyabilir.bunu ilgili bankadan kendi hesabına isteyebilir..Bu da malesef yasal bir durum yapacak bir şey yok……..Bilgilerinize….
17.04.2013 Necati BAĞIŞ
Temelin babasının cenazesine gelen bir aile dostu..Nasıl oldu..? diye sordu..!! 30. kattan düştü.!!.Çok feci ölmüş…Yok manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi..!! Daha şiddetli çakıldı o zaman…Hayır kasabın tentesine çarpıp oradan karşı binanın çatısına fırladı..!! Demek çatıya çarpıp öldü..Yok çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti..!! Çarpıldımı.?? Yok canım teller yaylandı,babamı 200 metre yukarı fırlattı..!! Bunları duyan adam,dayanamadı ve sabrının tükendiğini belli eder şekilde Temel’e bağırdı..Nasıl öldü bu adam..? Temel…Baktık durmuyor vurduk onu…..cevabını verdi.!!
16.04.2013 Necati BAĞIŞ
Çalıştığı yerden tazminatını alarak ayrılan biri eğer işsizlik ödeneği için yeteri kadar çalışmışlığı varsa..işsizlik ödeneği alır..Bunu alırken gelir getirici bir işte çalışması olur ise işsizlik ödeneği kesilir..!! İşsizlik ödeneği alınırken isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödeyebilir..!! İsteğe bağlı prim ödeme gelir getirici bir iş olmadığından işsizlik ödeneğinin kesilmesini gerektirmez….
16.04.2013 Necati BAĞIŞ
Adam genç kadına seslendi..BANA GÖZYAŞI BORCUN VAR..!!…!!Genç kadın sordu …Nasıl öderim..??Adam gözlerini kırptı..Haydi Gülümse…!!Gülümsedi genç kadın..Adam cebinden mendilini çıkarıp, borcunu sildi..! ve mendilini özenle katlayıp,yine kalbinin üzerinedeki iç cebine koydu..!! Bir demet mor sümbül vardı kadının elinde..ikiside bahar kokuyordu..Biri ilkbahar..diğeri güz..Adam seslendi yine…BANA MUTLULUK BORCUN VAR…!! Genç kadın biraz mahçup biraz şaşkın sordu..Nasıl ödeyebilirim..? Heyecanlandı adam…Haydi yat dizlerime…Genç kadın bir kedi uysallığında yattı dizlerine usulca..Adam şefkatle saçlarını taramaya başladı kadının…Saçları güneşe ve yağmurlara hasret hiç yaşanmamış baharlara benziyordu..Çaresizliğini ördü sırasına..sonra saçının her teline..mutluluğun çığlıklarını bağladı .adam yetmedi gizli düğüm attı..Ağladı..hava kararmak üzereydi..dışarıda yağmur yağıyordu delice..adam sürekli borç defterini kurcalıyordu..!! Genç kadının gözlerinin içine baktı..BANA YÜREK BORCUN VAR..!! Borcun farkındaydı sanki genç kadın şaşırmadı..Bu borcu nasıl ödeyebilirim..?? Adam kollarını uzattı..Haydi tut ellerimi..!! Sümbül kokusu sinmiş ellerini uzattı genç kadın..Elleri öyle sıcaktı ki eriyiverdi bütün borcu avuçlarının içinde..Genç kadın gitmek üzereydi..Adam son kez sordu..BANA CAN BORCUN VAR..!! kadın irkildi..Can mı..?? Sigarasından derin bir nefes çekti adam..! Evet can borcun var..sensizlik öldürüyor beni..Hoşuna gitti bu sözler kadının..Peki bu borcu nasıl tahsil etmeyi düşünüyorsun..? Adam biraz daha yaklaştı…Yum gözlerini..Hiç tereddüt etmeden yumdu gözlerini adam da yumdu gözlerini..Masumca bir öpücük kondurdu kadının titreyen dudaklarına..!!Bu ne şimdi yaptığın.? diyerek çattı kaşlarını kadın..Adam pişmanlıkla..memnunluk arasında gidip geldi kekeledi..Hayat öpücüğüydü..! Kısa bir sessizliğin ardından bu kez kadın öptü adamı şehvetle..Adam şaşırdı..Ya senin bu yaptığın neydi.?Genç kadın kapıya yöneldi..Veda öpücüğü..!! kalan borçlarına karşılık..yürek dolusu çaresizlik ve birde mor sümbüllerini masanın üzerine rehin bırakıp gitti. genç kadın..!! Adam koştu peşinden sümbülleri geri verdi kadına…Merat etme gün aşırı sularım çiçeklerini..Adam sevindi..Güneşe…suya gerek yok gülümse yeter…!! Kadın gözden kaybolurken haykırdı adam..Umutlarımı kefil yaptım. .Unutma bana aşk borçlusun..Haykırışı yağmura karıştı..Kadın yağmuru hissetmeyen kalabalığa….
13.04.2013 Necati BAĞIŞ
Evliliğin İlk Haftası:….
DAMAT…Ah nihayet rüya gerçek oluyor….
GELİN…Senden ayrılmamı istermisin….
DAMAT…Hayır bu lafı bir daha söyleme …..
GELİN:…Sen bana aşıkmısın…
DAMAT:..Tabii ki…
GELİN:..Beni terk etmeyi düşünürmüsün….
DAMAT:…Hayır..Hayır..
GELİN:…Peki bana bir öpücük verirmisin….
DAMAT:…Evet hem yüzüne hem gözüne….
GELİN:…Bana bir gün vuracakmısın…..
DAMAT…Asla ..ben o tür erkeklerden değilim…
GELİN:…Sana güvenebilirmiyim….
DAMAT:…Evet…
GELİN:..AŞKIIIM….
Evliliğin onuncu senesi…Lütfen yukarıdaki konuşmayı bu kez de aşağıdan yukarıya doğru OKUYUNUZ……!!!!
12.04.2013 N.B.
Osmanlı nın cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman ve büyük aşkı Hürrem Suiltan nın bir kızı dünyaya gelir..Efsane bir aşkın meyvesi olan kıza MİHRİMAH ismi verildi..!!Masalsı bir temeli olsun diye Farsça GÜNEŞ-AY anlamına gelen bu isim özellikle seçilmişti..Mihrimah annesi gibiydi..atılgan ve zekiydi..!! Babasına da çok bağlıydı. sık sık saray kurallarının dışına çıkardı ele avuca sığmazdı..! Babasının sefer hazırlıklarına başladığını duyan MİHRİMAH ne yapıp edip kendini KARABOĞDAN alayı içine attı..Orduyla birlikte yola çıktı..Günlerce süren yürüyüşten sonra ordu PRUT Irmağı kenarında durdu..Bütün hazırlıklar tamamdı ama bir şey düşünülmemişti.Gökten boşanırcasına yağan yağmur prutu delirtmişti.Çılgına dönen nehir önüne kattığı her şeyi alıp götürüyordu..Yağışların bir türlü kesilmemesi üzerine KANUNİ Karşıya geçmek için KÖPRÜ yapılsın talimatı verdi..Başmimar Acem Ali ne yapacağını şaşırmıştı..Ama emre uymaktan başka çaresi yoktu..Gece gündüz nehir kıyısında dolaşıp yapacağı hamleyi hesap etti..Yanında Kayserinin AĞIRNAS köyünde doğup devşirme olarak orduya alınan SİNANEDDİN YUSUF ( yani MİMAR SİNAN ) vardı..!! Sinan daha önce padişahla birlikte Rodos,Mohaç,Belğrad seferlerine yeniçeri olarak katılmıştı..İran seferinde yıldızı parlamıştı..Van gölü kıyısında bekleyen ordu için kadırgalar yapıp toplarla süslemişti..Kısa zamanda elde edilen bu başarı Lütfü Paşa tarafından ödüllendirilmişti..!!Paşa Abdulmennanın oğlu SİNAN’ ı hiç unutmayacaktı..!!Acem ali gece gündüz çalışıp,Prutun üzerine köprü kurdu..Ancak kurulan köprü,Kanuni göremeden suların altında kaldı..Büyük moralsızlik orduya hakim olmuştu..Yapılan her köprü sulara yeniliyordu..Acem Ali çok mutsuzdu..Sinan bir gün ustasıyla çözüm için dolaşırken bembeyaz bir at üzerinde bir peri kadar güzel olan MİHRİMAH sultanı gördü..Gencecik bir kızdı..Mihrimah…Sinan ise 50 sindeydi..ama olanlar oldu..Sinan genç kıza gönlünü kaptırdı..Tabii kızın bundan haberi yoktu..Yüreğine söz geçiremeyen Sinan ustasını unutup sadece MİHRİMAH’ı düşünür olmuştu..Ne yapıp edip onu etkilemeliydi..Yemedi içmedi,kimseyle konuşmadı.. Bir sabah erkenden kalkıp kendisine çok güvendiğini bildiği Lütfü Paşa nın kapısını çaldı..Paşa Sinanı karşısında görünce şaşırdı.Söyle Sinan dedi..50 yaşındaki evli Sinan Bu köprüyü ben yaparım orduyuda karşıya geçiririm..cevabı verdi..Lütfü Paşa kararlı olduğunu görünce yürü o zaman Padişahın huzuruna çıkıyoruz.. diyerek ayağa kalktı..Uyarısını da yapmayı unutmadı..Sultanımız çok öfkeli Yapamazsan kellen gider..!! Aşk ateşiyle kavrulan Sinan aynı kararlılıkla Sultanın karşısına çıktı..Bana 15 gün verin yeter..!! dedi.Başka seçenek olmadığını bilen kanuni mecburen tamam demek zorunda kaldı..Ama hiç umudu yoktu..!! Gece Gündüz çalışan sinan içerideki karşı koymalara rağmen sözünü tuttu.13 günde köprü bitmişti.Yaptığı köprü suyun üzerinde kaldığı gibi ordunun karşıya geçmesini sağlayacak kadar da sağlamdı..Yaptığı ilk eser AŞKINA kendini anlatabilmek içindi.Ben buradayım..Benim farkıma var.. çığlığıydı..Sinanın gözü MİHRİMAH’tan başka kimseyi görmüyordu..Acem Ali çırağının başarısı karşısında derin bir üzüntüye düştü..Ordu karşıya geçerken o dertten orada can verdi..Sinanın aklında ise sadece o kız vardı..İstanbul abaşmimar olarak döndükten sonra kafasındaki asıl hamleyi yaptı.Mihrimah sultanı istedi..Bir talip daha vardı o da Oiyarbakır valisi Rüstem Paşa…Evli olan Sinan Hürrem Sultanın karşı koyması sonucu amacına ulaşamadı..Aşkını içine atıp,kendini eserlerine verdi..!! Çalıştı..çalıştı.. çalıştı..ama yine de kalbindeki aşkını söküp atamadı..Padişah kendisinden ÜSKÜDAR’ a MİHRİMAH SULTAN adına bir cami yapmasını istedi..Dünyalar onun olmuştu..Camiye Eteklerini giymiş bir kadın silüeti ” veren Sinan AYASOFYA danda ektilenmişti..iki minareli camiyi herkes çok beğenmişti..Ama Sinan ın söyleyecekleri daha bitmemişti..Bu kez padişahtan izinsiz..Edirnekapı ya MİHRİMAH S ultan camii dikecekti..Ama bu kez TEK MİNARELİ olacaktı..Yalnızlığını anlatmak için..!! Aşkını başka türlü anlatmak mümkün değildi çünkü..Mihrimahın saçlarını camiye taşımıştı.Tem minareye karşılım 161 pencere yapmıştı.içeri süzülen ışıklarla İÇ GÜZELLİĞİ önemli diyordu..asıl mesajı ise kimse bilmiyordu..Mihrimah bile..Yılda bir kez gece ve gündüzün eşit olduğu bir günde GÜNEŞ E dirne kapıdaki tek minarenin ardından batarken Üsküdar daki çift minarenin arasından AY kendini gösteriyordu…ve bu yılda sadece bir kez o da MİHRİMAH SULTAN’ın doğum günü olan 21 MART’ ta oluyordu..!!Aşkını böyle yaşatıyordu MİMAR SİNAN …..hem de asırlardır….
Kaynak: E.DİLBER 11.04.2013 Necati BAĞIŞ
Mimar Sinan 1490 yılında Kayseri nin Ağırnas köyünde doğup, 9 NİSAN 1588 de İstanbul da vefat etti..Kabri Süleymaniye külliyesinin yanıdadır..!! Küçük yaşlarında İstanbula gelip, tahsilini tamamlayıp, orduya katıldı..Çaldıran..Mısır…Tebriz..Bağdat..Rodos.. ve Belgrad ın fetihlerine katıldı.! Suriye,Mısır,Irak,İran,Balkanlar,VİYANAYA KADAR BİR ÇOK YERİ GEZDİ..Sonra başmimar olarak vazifeye getirildi..Mimarlık dönemine ait bilinen eserleri..84 Cami…53 Mescid…56 Medrese…7 Darülkurra…20 Türbe…17 İmaret…3 Darülşifa…5 Suyolu kemeri…8 Köprü…8 Mahzen…48 Hamam…Hiç bir eseri diğerine benzemedi..!! Çıraklık eserim dediği Şehzadebaşı camiini 54 yaşındayken..Ondan 7 yıl sonrada kalfalık eserim dediği Süleymaniye Camini…Ondanda 24 yıl sonra Ustalık eserim dediği (UNESCO tarafından 2011 yılında Dünya Mirası listesine alındı.)Edirne deki SELİMİYE Camii ni yaptı..Bunların hepsinin ayrı bir hikayesi ve önemi vardır.ama içlerinden en önemlileri Süleymaniye ve Selimiye Camileridir…!!
11.04.2013 Necati BAĞIŞ
Aslanın biri bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını sorar..!! Kokuyor.. cevabını verir koyun..Aslan kızar ve koyunu oracıkta parçalar.Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır,onada aynı soruyu sorar..Kurt korkudan…Siz hiç kokarmısınız… der ancak o da yağcılık yaptığı için aslanın öfkesinden kurtulamaz..!! Sıra tilkiye gelmiştir..Tilki aynı boruya muhatap olunca,şu cevabı verir..Üzgünüm üşütmüşüm,o yüzden burnum koku almıyor..!!
Akıllı hayvan nasıl kendini kurtarıyor…Boşuna tilki dememişler..Demekki her doğru her yerde doğru olsa bile bazen söylenmemeli..!!
10.04.2013 Necati BAĞIŞ