Bizden Haberler

Yıllardır iş piyasasında gözlemlenen en önemli sorunlardan bir tanesi; genç nüfusa ve iş arayan kişi sayısının fazlalığına rağmen işletmelerin eleman bulamamaktan şikayet etmeleridir. Beklentilerle nitelikleri uyumlu hale getirmeyi amaçlayan İŞKUR, bu kapsamda Türkiye genelinde önemli kurslar düzenliyor. İş tecrübesinin kazandırılmasının hedeflendiği İşbaşı Eğitim Programı ve mesleksizlikle mücadele kapsamında oluşturulan Mesleki Eğitim Kursları ile hem işverenin istediği niteliklere uygun eleman yetiştirilmesi amaçlanıyor hem de iş arayanların ücretsiz olarak işbaşı eğitim almaları ve meslek edinmeleri sağlanıyor. 81 ilde üniversiteler ve eğitim kurumları işbirliği ile düzenlenen bu eğitimlere katılanlara eğitim süresince günlük 25 TL cep harçlığı veriliyor, Genel Sağlık Sigortası yapılıyor.

İşbaşı Eğitim Programı’ndan iki kişi çalıştıran her işyeri faydalanabiliyor. İki kişi çalıştıran işletme, bir elemanı İŞKUR’dan talep ediyor. Altı ay çalıştırıyor. Altı ay boyunca günlük 25 lira cep harçlığı veriliyor, Genel Sağlık Sigortası yapılıyor. Bu programda istihdamda kalma oranı yüzde 50 olmuş. Yani İşbaşı Eğitim Programı’ndan faydalanan her iki kişiden biri o iş yerinde kalıyor.

İŞKUR tarafından yayınlanan verilere baktığımda Ocak-Mart döneminde toplam kurs sayısının 9 bin 207, toplam kursiyer sayısının 86 bin 303 (erkek: 46 bin 162, kadın:40 bin 141) olduğunu gördüm. Mart ayında ise kurs sayısı 2 bin 940, kursiyer sayısı 26 bin 996 olmuş.

Bir beceri kazandırma ve iş edindirme seferberliği olan UMEM Beceri’10 projesi ile ilgili öne çıkan bazı bilgiler şunlar:

-Proje kapsamında işverenlerin işgücü talepleri doğrultusunda kurslar açılıyor, bu kurslara İŞKUR’a kayıtlı iş arayan kişiler yerleştiriliyor.

– Proje’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı-İŞKUR, Milli Eğitim Bakanlığı-Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi yer alıyor.

-İşverenler, TOBB ana sayfasından “Nitelikli Çalışan Arıyorum” sekmesinden sisteme girerek işgücü-stajyer talep edebiliyor.

-Firmalar eğitimleri ziyaret edebiliyor, katılıp kursiyerleri kendileri seçebiliyor, kurs müfredatı ile ilgili talepte bulunabiliyorlar.

– Teorik eğitim en fazla 3 ay, işbaşı(staj) eğitimi de en fazla 3 ay olmak üzere toplam eğitim süresi en fazla 6 ay sürüyor.

-Olası istihdam durumunda, istihdam edilen kişilerin; 18-29 yaş arası erkekler ve yaştan bağımsız kadınlar için 42 ay süreyle, 30 yaş üstü erkekler için 30 ay süreyle sigorta primi işveren payı ödemeleri kamu kaynaklarından karşılanıyor

-İş arayanların öncelikle www.iskur.gov.tr adresinden İŞKUR’a kayıt olması gerekiyor. Daha sonra www.beceri10.org.tr web sitesinden “Meslek Eğitimi Almak İstiyorum” seçeneğinden açık olan kurslara başvuru yapılabiliyor. “Açılan Kurslardan Haberdar Olmak İstiyorum” seçeneğinden ön kayıt yaptırdığınızda da ilinizde açılan kurslardan haberdar olabiliyorsunuz.

-Kurslara -Açıköğretim ve ikinci öğretim hariç- öğrencilerin katılması mümkün değil.

-Sadece “teorik eğitimi” başarı ile tamamlayan kursiyerlere “kurs katılım belgesi” veriliyor. Hem teorik hem de işbaşı(staj) eğitiminden başarılı olan kursiyerlere ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı UMEM Beceri’10 Projesi sertifikası veriliyor.

-Kursiyerlere kurs (teorik eğitim) boyunca günlük 20 TL, işbaşı eğitimi (staj) boyunca 25 TL ödeniyor, eğitimler süresince İŞKUR tarafından hem “İş Kazası ve Meslek Hastalıklarına” karşın sigorta prim giderleri ödeniyor, kursiyerlere “Genel Sağlık Sigortası” yaptırılıyor.

-Sadece “teorik eğitimi” başarı ile tamamlayan kursiyerlere “kurs katılım belgesi” veriliyor. Hem teorik hem de işbaşı(staj) eğitiminden başarılı olan kursiyerlere ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylı UMEM Beceri’10 Projesi sertifikası veriliyor.

Kaynak: Dünya Gazetesi              10.05.2013         Necati  BAĞIŞ

        /  Tuba İLZE /

Zamanın birinde bir hükümdar vezirlerine  şöyle bir emir vermiş..Tebeamdan bana Hızır aleyhisselamı bulup getirecek bir kul varmıdır..? araştırılsın!! O günden tezi yok memleketin dört bir yanına tellarlar çıkartılmış.Ancak kimse de bu işe cesaret edemiyor.! Meğer devlet elinin erişemediği uzaklarda  bir yerde pek yoksul bir ihtiyar yaşarmış.Adamcağız uzun uzun düşündükten sonra Eğer bazı şartlar öne sürerek bu işe talip olursam ahiri ömrümde birkaç zaman olsun bolluk ve refah yüzü görürüm..Hükümdarın tebaası  olarak bizi arayıp sorduğumu var.? hem olaki talih yaver gider..deyip sarayın yolunu tutmuş..Hükümdar ihtiyara 40 gün süre tanıyıp her türlü isteğinin yerine getirilmesini ferman buyurmuş..ihtiyar 40 günde ne kadar kendisi gibi fakir fukara varsa doyurmuş..yardımda bulunmuş..kırkıncı gün sarayın adamları  kapıya dayanmışlar ve buyur efendi gidiyoruz demişler..Zavallı ihtiyar sayılı günün çok çabuk geçtiğini bilerek emre rıza göstermiş.Yolda yanlarına bir fakir derviş takılmış ve Bende sizinle geleyim ve sarayı bir kez olsun göreyim.demiş..!! İhtiyar buna da razı olup huzura beraberce varmışlar..Hükümdar ihtiyara bakmış o da hükümdara bakmış.Ortada ne Hızır varne mazeret.Adamcağız durumu anlatacakken hükümdar ateş püskürür vaziyette en büyük vezirine sormuş:..Efendi söyle..bu densize ne ceza verelim..?Hünkarım,bu adamı 40 katırın kuyruğuna bağlayıp sürütelim..Aslına Huuu…Nesline Huuu..!! (Yani aslınıda Allaha havale ettim..Neslini de demek istiyor..Böylece iyiler için dua kötüler içinde beddua etmiş oluyor)diye bir ses duyulmuş.ihtiyarın yanına takılıp gelen fakir dervişten..Sultan sesini çıkarmamış..ve ortanca  vezirine sormuş:Söyle bre bu herife ne yapalım..?Bu herifi keşkek edip leşini köpeklere yedirelim..!! Aslına Huuu…Nesline Huuu..!! demiş yine fakir derviş.Padişah ona sert sert bakmış.sonra aynı suali küçük vezinire sormuş..Cevap:….Yüce sultanım bu zavallı ihtiyar zaten ömrünün sonuna yaklaşmış..yoksulluk ve devletin ilgisizligi  yüzünden bir yalana  tevessül etmiş..Kaldıki  aldığı her kuruşu fakir fukaraya dağıtmış..Affetmek  büyüklük alametidir..Büyüklüğünüzü gösterip bağışlayıveriniz..!! Aslına Huuu…Nesline Huuu…!! demiş yine derviş..Padişah öfkeyle sesin geldiği tarafa dönerek kükremiş..Bre sen kim olasın ve niçin hep aynı şeyi söyleyip durmaktasın..? Padişah huzurunda edep böylemi olur..? Derviş hükümdarı  saygıyla selamlamış ve söze  başlamış..Haşmetlü hünkarım..Senin büyük vezirinin babası  katırcı idi.Onun için ihtiyarı katırlara sürütmek istedi..Ortanca vezirinin babası keşkekçi dükkanı işletirdi..Etin artığını da köpeklere atardı.O da babasının yaptığını uygun gördü bu ihtiyara..!! Şu küçük vezirine gelince,o asil bir vezir ailesinden gelmektedir.ve vicdanı bu ihtiyara devlet himayesiyle mücazat etmesini(Ona göre bir karşılık vermesini) gerektiriyor..Babasından da öyle görmüşkü..!!zira hepsinin sözleri asıllarını ve fiillerini göstermekte bende bu sebepten Aslına Huu..Nesline Huu. diyorum..Padişahın taaccübü artmış hayretler içinde bu fakirin bütün bunları nereden bildiğini merak ederek sormuş..Peki derviş  sen kimsin..??Ya sen bugün kimi bekliyordun hünkarım..sonrada Önve küçük veziri ardından da kendini işaret ederek..İŞTE VEZİR…İŞTE  HIZIR…!! deyip ortadan kayboluvermiş…!!!!!

                                                                 10.05.2013               Necati  BAĞIŞ

397 nolu VUK.genel tebliği ile AŞ.ve LTD.ŞTi.Statüsüne haiz mükelleflere 416 nolu VUK.genel tebliği ile de kapsam genişletilerek tüm mükelleflere elektronik  fatura oluşturmalarına,alıcısına iletmelerine,muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmek etmek istemeleri halinde  izin isteme hakkı verilmiştir..!!424 nolu VUK.tebliği ile de müracaat ederek izin alma işlemi kaldırılarak tüm mükelleflere izin verilmiştir..Ayrıca başvurusu kabul edilenlerin başkanlığa yazılı başvurma şartını da kaldırarak sadece www.efatura.gov.tr.internet adresinden başvuruyu yeterli saymak sureti ile mükellefle birlikte idareye de büyük bir kolaylık getirmiştir..Bu nedenle uygulamadan yararlanmak isteyen mükelleflerin başvuru işlemlerini yukarıdaki internet adresinde yayımlanan başvuru kılavuzuna uygun olarak yerine getirmeleri gerekmektedir..İnternetten yapılan başvuru işlemi başkanlık tarafından yapılan değerlendirme sonrası uygun bulunursa bu mükelleflerin kullanıcı hesapları başkanlıkca tanımlanacak ve aktive edilecektir..Bu işlemlerin tamamlanmasının ardından kullanıcı hesabı aracılığı ile e-fatura gönderme ve alma işlemleri gerçekleştirilecektir..!!Kullanma mecburiyeti 01.09.2013 tarihinden itibaren kullanma mecburiyeti başlayan mükellefler ile elektronik fatura uygulamasından yararlanan mükelleflerin birbirine yapmış oldukları mal teslimi veya hizmet ifaları içir 421 nolu VUK.genel tabliği ile getirilmiştir..BU ZORUNLULUK……NİHATİ TÜKETİCİ ve E…FATURA UYGULAMASINA GEÇMEYEN MÜKELLEFLERE YAPILAN SATIŞI KAPSAMAMAKTA OLUP…BUNLARA KAĞIT ORTAMINDA FATURA VERİLMESİNE DEVAM EDİLECEKTİR…!!  E- Fatura yeni bir belge türü olmayıp,kağıt fatura ile aynı hukuki  niteliklere sahiptir…!!Mal satan veya alanın her ikiside güncel olarak ilan edilen e-fatura.gov.tr. de bulunuyorsa e-fatura düzenlemek zorunludur..Bu nedenle e-fatura keseceği mükellefin e-fatura gönderme ve alma izni olup olmadığını  e-fatura.gov.tr den tespit etmek zorundadır..İsteğe bağlı olarak e-fatura kullanmak isteyenler ve kullanma mecburiyeti getirilenler 397 sayılı VUK.Genel tebliginin 7. bölümünde ifade edilen düzenlemeler çerçevesinde oluşturulan MALi MÜHÜR’e ilişkin Elektronik Mali  Mühür Sertifika sahibi taahhütnamesi doldurularak yetkili kişi veya kişiler tarafından imzalanacaktır..E-Fatura uygulaması bünyesinde yapılan işlemlerinde mali mühür kullanması zorunludur..5070 sayılı elektronik imza kanunu hükümleri çerçevesinde üretilen nitelikli elektronik sertifikayı(Mali Mühür)Başkanlık adına TÜBİTAK-UEKAE ‘dan e-fatura kullanımına başlamadan önce almak zorunludur….Bilgilerinize…!!!!

                                                    10.05.2013                        Necati  BAĞIŞ

Artık Hayatımda Yoksun…..Hayatım Hayvanat Bahçesi Değil ki…!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Köpekler Olsun…………………!!

                                                           09.05.2013                   N.B.

Karı ve Koca tatil günü evde televizyon seyretmekten sıkılmış..yatak odasına geçmeye karar vermişler..!!Ama ne mümkün.. yedi yaşındaki oğlan evde..OĞLUM HADİ BİRAZ SOKAĞA ÇIK GEZ OYNA..!! Iıııııhhh  ısrar faydasız Afacan ın sokakta gözü yok..Öyleyse annenle ben odamıza geçelim,sende balkona.Etrafta neler olup bitiyor,yüksek sesle bize rapor et..!! Oğlan biraz mızıklanmakla  birlikte  çaresiz balkona geçiyor..Bizimkiler de yatağa ve afacan  canlı yayına başlıyor..Şu an bizim sitenin otoparkına yabancı bir araç park etti..Şimdi de ayğaz arabası sokağa giriş yaptı..Yaşlı bir kadın markete giriyor..!! Kısa bir sessizlik…ve rapora devam…Yan komşumuz Ahmet amcayla karısı Necla teyze yatak odasında sevişiyorlar..Yataktakiler şok vaziyette..Baba sesleniyor..Oğlum nereden çıkardın şimdi bunu..!! Hiiiçç küçük kızları Ayşe balkonda dikiliyorda……!!!!!!

                                                        09.05.2013               Necati  BAĞIŞ

Her yıl 6 Mayıs da kutlanan “HIDRELLEZ” Türk dünyasında mevsimlik bir gelenektir..Baharın gelişini,arınmayı..yenilenmeyi..uyanan doğanın sunduğu bereketi  simgeleyen öğelerle yüklü olan Hıdrellez geleneği doğayla barışık olma..ondan yararlanma.. dileğine dayanır..Hıdrellez kutlamalarında halk arasında mutlaka yerine getirilen bazı gelenekler şöyledir..!!Bir torbaya konan bağlagiller ve eşya resimleri ağaçlara asılır..ve Hızırın bunlara dokunarak bereket getirmesi dilenir..Evlenmemiş kızların başları üzerinde kilit açılır..açlar doyurulur..dargınlar barıştırılır..üzüntülü olanlar sevindirilir..

                                                   09.05.2013               Necati  BAĞIŞ

2013 yılının başından itibaren fatura-fiş düzenleme sınırı diye tabir ettiğimiz sınırın 800.TL. olduğunu bu tutarın altında kalan işlemlerde ister fatura ister yazar kasa fişi kullanılabilineceğini,ancak 800 lirayı geçen  tutarlarda fatura düzenlemenin zorunlu olduğunubir kez daha hatırlatalım..Yazar Kasa fişlerinin müşteriye verilmemesi durumunda her bir belge için 190.TL.özel usulsüzlük cezası kesilir…Burada Tüketici konumunda olan ve fişini  almayanada (her ne kadar uygulanmasada)bu cezanın beşte biri oranında yani 38 lira cezada ona kesilir..Şimdi GELELİM  ÖNEMLİ MESELEYE:…!!!!!!!!Diyelim ki bir işletmenin süslenmiş bir sepet içinde Kestane Şekeri sattığını farz edelim..Bu durumda bu ürünün KDV.si %18 olacaktır..(Bakınız.GİB.07.1.GİB.4.34.17.01.kdv-28-1223 sayılı özelgesi)Nihai tüketici yani müşteri bu malı satın aldığı zaman  düzenlenen Yazar Ksa  fişinde bilerek veya bilmeyerek başka bir (örnek pasta fişi) fiş kesilip veriliyorsa..ve bu  malda KDV.oranıda %8 olduğundan  alınan malın ve kesilen fişin içeriği eşleşmediğinden Maliyenin ciddi bir vergi kaybı söz konusudur..İŞTE BU DURUMDA SATICI YAPTIĞI BU İŞLEMLE  HİÇ FİŞ VERMEMEKTEN DAHA KÖTÜ BİR DURUMA GİRMİŞTİR.. Çünkü satıcının tüketiciye  vermiyeceği bir fişin CEZASI 190.TL. iken sattığı ürünü farklı gösteripmuhteviyatını değiştirmek VUK.359. MADDESİNE GÖRE 18 AYDAN 3 YILA KADAR “”””hapis”””””evet yanlış okumadınız “HAPİS” cezasıdır.ve kayba uğrattığı verginin ÜÇ katı kadar da vergi ziyan cezası uygulanır…!! Bu nedenle  her işlemi kanuni çerçevesinde ele almanızı ve uygulamanızı tavsiye ederim..Bende söylemesi….Bir şey olmaz demeyin lütfen dikkat edin..Bir gün ya olursa….!!!!!

Kaynak: O.Bingöl/Vergi Uzm./                          08.05.2013          Necati  BAĞIŞ

Matematik öğretmeni  ilkokul çocuklarına sormuş:.Ağaçta  beş kuş var..Birisini vurdum kaç kaldı..? Ahmet  hemen hiç kalmaz,çünkü sesten hepsi uçar demiş..! Öğretmen bunun üzerine Olmaz öyle şey diye cevap vermiş..Burası matematik dersi 5 taneden biri vurulursa 4 tane kalır ..Ama düşünüş biçimini beğendim..Ahmet fena halde hırslanmış..Bende bir şey sorabilirmiyim öğretmenim demiş..!! Sor bakalım.. Üç kadın dondurma yiyor,biri ısırarak..biri yalayarak..biri emerek..yiyor.Bunlardan hangisi evli.Öğretmen kızarıp bozarmış.Sonunda:..Bilemem demiş..Emen mi..?? Ahmet cevabı yapıştırmış..!! Yooo parmağında alyansı olan..Ama düşünüş biçiminizi beğendim…!!!

                                                              08.05.2013                      N.B.

Tanzimat devri osmanlı sadrazamlarındandır..1822 de istanbul da doğdu..8 Mayıs 1884 de Taif te öldürüldü..!! Divan-ı Hümayun kaleminde vazifeye  başladı..Paris,Londra ve Viyana ya gitti..Avrupalıların osmanlıları yıkmak için ürettikleri fikirlerin etkisinde kaldı..Yurda dönüşünde Niş..Tuna..Bağdat….Edirne valiliklerine tayin edildi..31 TEMMUZ 1872  de Sadrazam(Başvekil) oldu.3 ay sadrazamlık  yaptı uygunsuz davranışları ve yalanlarının  ortaya çıkması  üzerine 19 Şubat 1873 de Sadrazamlıktan azledildi..!! Mithat paşa Rüşdi paşa..Hüseyin Avni paşa..ve Hasan Hayrullah’la işbirliği yaparak Sultan Abdülaziz hanı tahttan indirip,V.Murad hanı tahta geçirdiler..Ancak Abdülaziz hanın hunharca  katledildiğini duyan Murad hanın akli  dengesi bozuldu..Tahttan indirilip,yerine 2.Abdülhamit han geçti..1876 da 2.defa sadrazam olan Mithat paşa 23 Aralık 1876 da Kanuni esasiye ve Meşrutiyet ilan edildi..Osmanlı devletini n idaresini yabancı  devletlerin kefaleti altına sokmak için gayret sarf etti..17 ay kadar devlet idaresine  karıştırılmadı..Abdülhamit hanın muhalefetine rağmen Mithat paşa ve arkadaşlarının basiretsizliği yüzünden 24 Nisan 1877  de 93 harbi diye bilinen Osmanlı -Rus harbine girdi..Al-i Osman yerine Ali Mithatın kurulabileceğini söyleyerek saltanata göz dikti..Bosna da Türk bayrağında hilalin yanına  haç koydurttu..Padişaha karşı  kaba hareketleri ile herkesin nefretini kazandı..Ziya paşa ve Namık Kemal gibi en yakın arkadaşları nı sürgüne gönderdi..5 Şubat 1877 de sadrazamlıktan azledilerek Kanuni Esasiye koymakta ısrar ettiği 113. maddeye istinaden yurt dışına çıkartıldı..Mithat paşa..Napoli..İspanya..Paris..ve Londra ya gitti..İngilizlerden çok iltifat gördü..!! Giritte ikametine izin verildi..Sonra Suriye ve Aydın Valiliğine getirildi..Bu sırada Abdülaziz hanın katliyle  ilgili mahkemeye çağrılınca İzmir deki Fransız konsolosluğuna sığındı..Valilikten azledildi..!! İstanbula getirilerek 1881 de diğer zanlılarla mahkeme  edildi..Sultanın öldürülmesinde rol oynadığı  tesbit edilince  idama mahkum edildi..Padişah  idam hükmünü sürgüne çevirdi. Taife gönderildi..üç yıl burada yaşadı..İngilirler tarafından kaçırılacağını  haber alan hicaz valisi Osman Nuri Paşa nın emriyle 8 Mayıs 1887  de Berber ismail adındaki bir asker tarafından boğularak öldürüldü..!! 26.06.1951 de  de kemikleri İstanbula getirilerek burada gömüldü..!!BU TARİHİMİZİN BİR BÖLÜMÜ BURADA BİLE NE ENTRİKALAR DÖNMÜŞ….””Görüyorsunuz….Bilgilerinize..!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

                                                               08.05.2013             Necati  BAĞIŞ

Bugünü Yaşıyorsam……..

Yarının seni bana getireceğine inadığım İÇİNDİR…!!!!

                                         07.05.2013                  N.B.