Profesör içi dolu bir bardak tutarak derse başladı.”Bu bardağın ağırlığı ne kadardır sizce” ?? diye sordu talebelerine.Herkes bir tahminde bulundu…!!İkinci bir soru daha geldi profesörden; Bu bardağı kaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu..??Hiç bir şey..Ya bir saat boyunca tutsaydım..??Kolunuz ağrımaya başlardı..Haklısınız…Peki gün boyu elimden bırakmasaydım..???Herhalde kas spazmı geçirir,belkide hastaneye kaldırılırdınız..Profesör,bu soruları niçin sorduğunu açıklamak niyetiyle sözlerini sürdürdü: Bardağın ağırlığında bir değişiklik  oldu mu..?? Hayır…Peki o zaman kolumun ağırımasına ve kas spazmına yol açan neydi..??Öğrenciler,cevap bulmaya çalışırken hocalarından ikinci bir soru daha geldi..!! Acıdan ve ağrıdan kurtulmam için ne yapmam gerekirdi..?? Bardağı elinizden bırakmanız…Kesilnilke öyle..!!dedi profesör ve devam etti: Hayatın problemleri de böyle bir şeydir.Onları kafanızda birkaç dakika tutarsanız,bir sorun yokmuş gibi görünür..Kafanızda evirir çevirir sürekli düşünürseniz,başınız ağrımaya başlar.Sorunlar zaman içinde sizleri yiyip bitirir.Hayatınızda karşılaştığınız güçlükleri , sorunları elbette düşüneceksiniz .Ama her günün sonunda,uyumadan önce tıpkı bardak gibi onları bir kenara bırakmalısınız.O zaman strese girmez,her sabah taze bir beyinle uyanır ve o gün karşılaşacağınız güçlüklerle mücadele edebilecek enerjiyi kendinizde bulursunuz….ne dersiniz…..??????..!!!!!

/Sabah Gazetesi/                              23.05.2012                   N.B.