Sevgililer Günü ile ilgili  okuduğum bir kitapta ilgimi çeken bir hikaye vardı aklımda kaldığı kadarı ile bunu sizle paylaşmak istiyorum..Hikaye şöyle başlıyor….Çok önceleri bir kasabada bir karı koca yaşarmış..bunlar birbirlerini çok severlermiş..!!fakat çok fakirlermiş Öyle fakir bir aile imişki  bugün bir öğün yemek bulsa  çocuklar gibi sevinir onu yerlermiş,günlerce aç kalsalarda hiç sesleri çıkmazmış..Karınlarını zor doyurdukları için evlilik yıl dönümleri hiç akıllarına gelmezmiş..Yine buna benzer bir günde evlilik yıl dönümleri gelmiş çatmış..Her ikiside birbirine bir hediye almak istiyormuş..fakat paraları olmadığı için de alamıyorlarmış..O gün ne yapıp edip,birbirlerine haber vermeden ikiside hediye almak için çareler ararken kadının çok güzel ve uzun  saçları varmış ve kocası da  bu saçlarını çok seviyormuş..Adamında baba yadiğarı bir köstekli saati varmış ama zinciri olmadığı içir takamıyor hep cebinde taşıyormuş..o gün kadın bir peruk yapan yere gitmiş ve o güzelim saçlarını dipten kestirerek  satmış ve kocasına bir zincir almış…Adamda  o kıyamadığı baba yadiğarı saatini satarak karısına o güzel saçlarını tarasın diye bir tarak  almış….Akşam eve geldiklerinde birbirlerine hediyeleri verirler,,!!Adam karısına tarak almıştır fakat kadının saçı yoktur..Kadında adama saat zinciri almıştır fakat  adamında saati yoktur..İkiside en değerli şeylerini satarak birbirlerine hediye alırlar fakat onları kullanacakları şeyleri kalmamıştır..İkisi de birbirine bakar ne kadar çok sevip sevildiklerini bir kez daha anlarlar..ve o an anlarlarki hediyenin bir anlamı olmadığını sadece birbirlerini hatırlamanında bir sevgi olduğunu  bir kez daha birbirlerine  gösterirler….

                                                       15.02.2013                         N.B.

Dün sevgililer günü idi….!! Sevgililer gününün ortaya çıkışına ilişkin değişik hikayeler var.Bunlardan birine göre:..üçüncü yüzyılda,Roma imparatoru 2.ci Clausdius bekar erkeklerin,evli ve ailesi olan erkeklere göre daha iyi asker ve savaşcı olduklarına karar vererek genç erkeklerin evlenmelerini yasaklar..!!Rahip Valentin imparatorun bu kararına karşı çıkarak gizli gizli gençleri evlendirmeye devam eder..Bunu duyan imparator 14 ŞUBAT 273 de Rahip valentin’in kafasını kestirir..bunun üzerine yıllar sonra   Valentine aziz ilan edilir..14 Şubatta aziz valentin günü  olarak belirlenir..Amerikalı bir kırtasiyecinin kızı olan Ester Howland 1847 nin 14 Şubat ‘ında tanıdıklarına “Valetine’sDay”(sEVGİLİLER gÜNÜ) Kartı attı,amacı kırtasiyeden çok sayıda kişinin kart alıp birbirine atmasıydı..Beklediği oldu ve Sevgililer Gününde kart atmak yaygınlaştı.Sonraki yıllarda Sevgililer Günü  dünya çapında kutlanan bir gün haline geldi..!! Yaaa Gördüğünüz gibi  bu tamamen bir ticari durum olarak karşımıza çıkıyor. Uyanık bir kız kart satmak için bir gün uyduruyor.ve birileri bugün de  haala para kazanıyor…Ne dersiniz..??

                                                    15.02.2013               Necati  BAĞIŞ

80’lik ihtiyar 20 yaşındaki kıza aşık olur..evlenirler..!! Küçük kasabada büyük olay yaratan evlilik memnun mesut devam ederken bir yıl sonra ihtiyar adam karısını doğum yapmak üzere hastaneye getirir..Herkes şaşkınlık içindededir.Derken hemşire gelip adamı tebrik eder..!!Bu mükemmel bir şey bu yaşta bunu nasıl başardınız..?? Eeee der ihtiyar motoru sıcak tutacaksın kızım..!!Ertesi yıl 80′ lik ihtiyarın  20′ lik karısı tekrar hamile kalır ve yine aynı hastaneye gelirler.Hemşire yine büyük bir şaşkınlık içinde;..tebrik  ederim bu olağanüstü bir şey deyince ihtiyar kıs kıs güler…sana söyledim motoru sıcak tutacaksın..!!Bir  sonraki yıl,ihtiyarın karısı  yine hamiledir. ve karısı doğumhanede iken gelen hemşire İhtiyara  vay be ne erkekmişsin der..!!İhtiyar” Motoru sıcak tutacaksın diye cevap verince hemşire atılır…EH ARTIK YAĞI DEĞİŞTİRSEN İYİ OLACAK BU DEFAKİ ZENCİ…!!!

                                                                       14.02.2013                N.B.

İşyyerlerinde  kullanılmakta olan terazi tabir ettiğimiz ölçü ve tartı aletlerinin iki yılda bir muayene ettirilmesi gerekmektedir..Her ölçü ve tartı aletlerinin muayene ve damgalama yetkisi 3516 sayılı ölçüler ve ayar kanunu gereği yeni adıyla Bilim.Sanayi ve Teknoloji İl Müd.ne ait bulunmaktadır..

İKİ YILLIK DAMGA SÜRESİNİ DOLDURMUŞ ÖLÇÜ  VE TARTI ALETLERİNİN MUAYENESİ YAPTIRILMADAN KULLANILMASI YASAKTIR..!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!Damgalanmamış,damga süresini geçirmiş veya damgaları iptal edilmiş,damgası kopmuş,bozulmuş ölçü ve tartı aletlerinin kullanılma  sı alım ve satım yerlerinde bulundurulması suçtur..!!Yukarıda belirttiğimiz ölçü ve tartı aletlerini kullanan kişiye 3516 sayılı yasa nın 15. maddesi gereği idari para cezası uygulanır..Söz konusu aletleri kullanan mükelleflerimizin cezalı duruma düşmemek için bunların muayenelerini 28 ŞUBAT 2013 Perşembe gününe kadar yaptırmalarını tavsiye ederiz…!!!

                                                   14.02.2013                  Necati  BAĞIŞ

İnsanlığın ilk var olduğu dönemde adamın biri şeytanı yakalamaya karar vermiş..!! Fakat bunun için 40 yıl boyunca Tanrı’ ya ibadet etmesi gerekiyormuş…Karısıyla,dostlarıyla ve bütün dünya ile ilişkisini kesmiş..ve 40 yıl boyunca Tanrı’ya ibadet etmiş.40. yılın sonunda Tanrı ibadetinin karşılığı olarak ona şeytanı ağzı kapalı bir şişenin içinde sunmuş..!! Adam da karısına o şişeye sahip çıkmasını dünyada neler olup bittiğini artık öğrenmek istediğini söyleyerek dışarı çıkmış.Kadıncağız şeytanı merak  ediyormuş.Merakına bir türlü engel olamayıp şişenin ağzını  açıvermiş.Açmasıyla şeytan dışarı çıkmış ve gülmeye başlamış..Merakına engel olamadın ve kocanın 40 yıllık emeğini boşa çıkardın..Kadın..Sen o şişenin içinde hiç değildinki…Şeytan..Nasıl olur..?? şişeden çıktım sende gördün..Kadın…O şişenin içinde hiç değildin nasıl o şişenin içine girebilirsin ki,?? Şeytan..Gireyim de gör.. demiş ve şişenin içine girivermiş..Yani adamın şeytanı hapsetmesi 40 yılını kadının ise 5 dakikasını almış..!!Şeytan da tanrıya isyan etmiş veee…TANRIM MADEM Kİ KADINLARI YARATACAKTIN O ZAMAN BANA NE GEREK VARDI…!!!!!!

                                                                      11.02.2013                    N.B.

Dostlarınla öyle yaşa ki…Düşman olduğunda

Hakkında söyleyecek Sözleri Olmasın……………

                                                          07.02.2013                  N.B.

Emekli aylığını bilindiği üzere prim ödenen kazanç tutarı ile prim ödeme gün sayısı belirliyor..!! Bir EKİM 2008 tarihinden sonra prime esas kazancın  alt sınırından( bugün için 978.60 tl.)prim ödeyen lerin emekli aylığında az da olsa azalma meydana geliyor…!!Ancak prime esas kazancın üst sınırından (bugün için 6.360..90 tl.)  veya üst sınıra yakın bir kazanç tutarı üstünden örneğin..3 bin veya 4 bin TL.üstünden prim ödeyenin emekli aylığı artar..Böyle durumda olanlar sadece yaştan dolayı bekliyorlarsa..üst sınıra yakın ödeme imkanı varsa ödemesinde kesinlikle fayda var…Ancak asgari kazanç üstünden prim ödüyorsa,prim ödemektense ödememek daha iyi olur….

Bu yukarıda yazdıklarımız  tabiki ..Emeklilik için aranan şartlardan yılını ve gün sayısını tamamlayıp,yaşını bekleyenler içindir..!!!

                                                            07.02.2013                 Necati BAĞIŞ

Bir Arkadaşımız ..Bağ-Kur’dan emekli  olan  ve halen dul olarak yaşamakta olan birisi SSK. emeklisi olup ölen babasından  da maaş alabilirmi..?? diye sormuş..!!

Bağ-Kur emekli kız  çocuğuna ana veya babasından dolayı yetim aylığı bağlamaz Bağ-Kur   emeklisi  olduğundan maalesef SSK. emeklisi babadan dolayı da yetim aylığı alamaz… Bilgisine………….!!!!

                                                      07.02.2013              Necati  BAĞIŞ

Papaza telefon faturası gelmiş…5 milyar lira..adam çıldıracak,evde tek başına yaşıyor..bu kadar konuşması mümkün değil..hemen ayrıntılı fatura istemiş..!!  bakmış hepside arkadaşının  evinin numarası..Birden aklına gelmiş onunda papağanı var. kendisininde demek papağan o evde yokken açıyor telefonu..diğer papağanla konuşuyor.Gece pusuya yatmış,bakmış papağan geçmiş telefonun başına durmadan konuşuyor…Hemen yakalamış papağanı,kanatlarından duvara çivilemiş.tıpkı İsa’nın çarmıha gerilişi gibi.Giderken cezasını da kesmiş.Bir hafta burada böyle kalacaksın..!! Papağan duvarda çarmıha çakılı dururken  bakmış karşıda tıpkı onun gibi çarmıha gerili bir adam var sormuş..Sen ne kadardır   buradasın,bu haldesin..?? ……..       İsa içini çekmiş.. 2000 yıldar beri..!! Papağan şaşırmış………OHAAAA BE KİMİNLE KONUŞTUN BU KADAR..???

                                                                      05.02.2013             N.B.

Tren yolu yanında evi olan  bir kadın, yatak odasına bir dolap ısmarlamış.. Getirip kurmuşlar…..Mobilya şirketinin adamları gittikten sonra bir tren geçmiş ve dolap en küçük parçalarına kadar dağılmış..!! Kadın,mobilya şirketini aramış..Hemen birileri gelip dolabı tekrar monte etmişler…Bir süre sonra başka bir tren geçmiş..ve dolap yine dağılmış..!! Kadın bu kez çok kızmış ve genel müdürle konuşmak istediğini söylemiş..telefonda…Genel müdür kadını dinledikten sonra ,Hanımefendi bu inanılmaz bir şey durumu incelemek için bizzat ben geliyorum..!! demiş..Genel müdür gelip olayı incelemiş ve kendi elleriyle dolabı tekrar monte etmiş..Bu sefer bir trenin geçmesini bekleyeceğim hanımefendi,üstelik dolabın içine girip öyle bekleyeceğim……….!! sorunun ne oldğunu kendi gözlerimle görmek istiyorum..dedikten sonra dolabın içerisine girip beklemeye başlamış..Genel müdür dolabın içinde beklerken,kadının kocası eve gelmiş..!! Adam zaten çok sinirli biriymiş..Yatak odasına girip dolabı da görünce daha da sinirlenmiş..Karısına bu dolabta nereden çıktı..?? diye bağırarak dolabın kapısını açmış………………Dolabın içinde genel müdürü görünce daha da sinirlenmiş..ve kızgınlıkla ” sende kimsin”..? diye bağırmış..Genel müdür iri yarı adama şöyle bir bakmış..ve  ŞİMDİ TREN BEKLİYORUM DESEEEEM İNANMAZSIN…….!!!!!!!!!!!!!!

                                                                          02.02.2013                  N.B.