Sağlık yardımlarından SSK’lı…Bağ-kur ‘lu…Emekli Sandığı ve Emeklilerin  çocuklarına   bilindiği üzere 18 yaşına kadar  sağlık yardımı yapılmakta..fakat okuyor ise..25 yaşına kadar  sağlık yardımı  verilmekte.. Kız çocukları ise  evlenene kadar veya evlenip boşanmış ise  boşandıktan sonrada  yardım almaya devam ediyor..Fakat iş 2925 sayılı tarım ssk lısına  gelince  Tarım ssk lılarının   ister prim ödeyen ister emekli olsun kızlarına en fazla 18 yaşına kadar sağlık hizmeti veriliyor.. 6111 sayılı kanun ile 5510 sayılı kanunun geçici 12.maddesine  01.10.2008 den geçerli olmak  üzere  şu fıkra eklendi..”2925  sayılı tarım işçileri sosyal sigortalar kanununa tabi sigortalılar ile bunların bakmakla  yükümlü oldukları kimseler sağlık hizmeti ve diğer haklardan yararlanma hakkına sahiptir.” Böyle denildiği halde daha sonra SGK ca  yayınlanan genelgeye istinaden 18 yaşını doldurmuş  bulunan kız çocuklarının sağlık  yardımlarından  faydalanmalarının önü kesilmiş oldu..! Buda şu demek…baba  rahmetli olursa ondan bağlanacak aylık  neticesinde evlenene kadar veya çalışmaya  başlanıldığında  aylıkla beraber sağlık  yardımı da kesilir..! SGK nın yayınlamış olduğu bu genelgede  maalesef SGK Bürokratları  bu durumu pas geçerken  kendi çocukları olan yani kamu görevlilerinin  çocukları hem ssk,hem bağkur ‘ a göre çok DAHA  şanslı..! SSK’lı Bağ-kur’lu  ile emeklilerin çocuklarına okumaları halinde en fazla 25 yaşına kadar  sağlık yardımı  verilmekte iken ..Memurların erkek çocukları okumasalar dahi.. 25 yaşına kadar  sağlık yardımı  alabiliyor..! Diğer kurumlarda olanların erkek çocukları ise okumadıkları zaman 18 yaşına kadar  sağlık yardımı alabiliyor..Görebiliyormusunuz şu adaletsizliği..??Tarımda  çalışanın çocuğunu 18 ‘inde kes..ssklının..bağkurlunun.. emeklinin çocuğunu okumuyor diye 18 de kes..ama bürokrasiye gelince  OKUMASA BİLE..25 yaşına kadar bak…!! Burada tek söylenecek  şey var..!! NERDESİN EY ADALET…..

19.08.2015             Necati  BAĞIŞ

Komşusu sordu..Gözüne ne oldu..? Hiiiç süt sağarken ineğin kuyruğu çarptı da..! Amma yaptın ha,hiç ineğin kuyruğunun çarpmasıyla bir göz bu kadar morarır mı..?  İnek kuyruğunu oynatmasın diye tuğla bağlamıştım da..!!

14.08.2015            Necati  BAĞIŞ

İşlerin iyi gitmemesi durumunda  işverenin  işçi ücretlerini  ödeyemediği  durumlarda..işveren iflas başvurusunda bulunur ise,işverenden geçmişe dönük ödenmeyen ücretlerin alınması  işçiler açısından büyük bir sorun..!Zaten işverenin elinde avucunda  bir şey kalmamış oluyor..ve altında kaldığı borç yükü nedeniyle ücretleride ödeyemiyor..! Hal böyle olunca da  işçiler   ne yapacaklarını bilemiyor..!! Ancak çalışma   kanunlarımızda  işvereni iflas eden  işçilerin ücretlerinin ödenmesi ile ilgili bir düzenleme var..adı da ÜCRET GARANTİ FONU…4447 sayılı kanunda yer alan düzenlemeye göre ücret garanti  fonu  bu durumlarda devreye giriyor..!! İşverenin konkordato ilan etmesi durumunda…işverenin aciz vesikası alması durumunda…iflas veya iflasın ertelenmesi nedenleri ile işverenin ödeme güçlüğüne  düşmesi  …!! bu durumlarda işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan   ÜÇ AYLIK…ödenmeyen  ÜCRET   alacakları   ücret garanti fonundan karşılanıyor..! Bunun içinde  işçinin ücretini alabilmesi için işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden  önceki  SON BİR YIL İÇİNDE  aynı işyerinde çalışıyor olması gerekiyor….! Burda hemen şu soru akla geliyor.. peki, işçinin işverenden üç aydan fazla ücret alacağı var ise  ve işyerinde  BİR YILDAN AZ … süredir çalışılıyorsa alamadığı ücreti  ne olacak..??Bu durumda İFLAS MASASI…  ücretlerin  ödenmesini sağlayacaktır..! Çünkü işçi hakları İMTİYAZLI   alacak  sayılmakta olup,işverenin malları İCRADA ..satılınca rehin alacakları..masa alacakları..devlet alacakları..ve özel yasalarla ayrıcalığı kabul edilmiş alacaklardan sonra işçi alacakları birinci sırada geliyor..Tabi  öbürlerinden bir şey kalırsa..!!!

14.08.2015                Necati  BAĞIŞ

Doktor hasta bakıcısı  Temeli çağırdı…Yarın ava gidiyorum,ama muayenehane  kapansın istemiyorum..sen hastalarla ilgilen.. Ben arada arar kontrol ederim..! Merak etmeyin doktor bey dedi..” Temel….Doktor ertesi gün akşama  doğru telefon etti..! Ne var ne yok.? Üç hasta geldi bugün…ilkinin başı ağrıyordu aspirin içirdim…Harika Temel”  dedi doktor.İkincisinin  midesi yanıyordu talsit  verdim..Bravo..bravo..Temel harikasın…. ya üçüncü..? Doktor masada oturuyordum.Kapı çarparak açıldı,içeri fırtına gibi bir kadın girdi.. Alev alev yanıyor gibiydi…hızla soyundu….Bana bas bas bağırarak ” Yardım et..Beş  yıldır erkek yüzü görmedim ” dedi.çok şaşırdım…! Eee sen ne yaptın   Temel..?   Tabii ki, GÖZÜNE DAMLA DAMLATTIM DOKTORCUM…!!!!

12.08.2015                 Necati  BAĞIŞ

Bebeği olan kadın işçilerin izinden tutun da çalışma koşullarına kadar bir çok hakları ve ayrıcalıkları bulunmakta..Bu ayrıcalıklar bazı maddi ödemeler şeklinde olabildiği gibi izin veya çalışma koşullarına uyum  şeklinde de kendini gösterebiliyor..Analık izni…….analık izni kadın işçilere hem doğumdan önce hemde doğumdan sonra verilen  bir izin..! Hamile işçinin doğumdan önce SEKİZ HAFTA… ve doğumdan sonra SEKİZ HAFTA ….. Olmak üzere toplam ONALTI HAFTA lık  süre için çalıştırılmaması  gerekiyor..çoğul gebelik halinde  doğumdan önce çalıştırılmayacak  sekiz haftaya İKİ HAFTA.. daha süre ekleniyor..Ancak sağlık durumu uygun olduğu takdirde  doktorunun onayı ile  hamile işçi isterse doğumdan önce ÜÇ HAFTAYA kadar  işyerinde çalışabilir..! Bu durumda hamile işçinin çalıştığı süreler  doğum sonrası  sürelere eklenir..! Hamile sigortalının  bu şekilde izinli olduğu süre içinde SGK.dan geçici iş görmezlik ödeneği de almasında bir sakınca yoktur..Ancak bunun için doğumdan önceki BİR YIL içinde en az DOKSAN gün prim ödenmiş olması gerekmektedir.. Süt izni…….Kadın işçilere bir yaşından küçük çocukları emzirmeleri  için günde toplam BİR BUÇUK SAAT… süt izni verilmesi gerekiyor…Bu sürenin  hangi saatler  arasında  ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendi belirler..! ve bu süre çalışma süresinden sayılır..Çocuğun  bulunduğu yerin işyerine uzak olması durumunda emziren işçi süt iznini kullanma hakkını işin bitiminde işyerinden bir buçuk saat önce ayrılarak veya öğlen arası ile  birleştirerek kullanma hakkınada sahiptir.. Emzirme ödeneği……emzirme ödeneği doğum yapması halinde  sigortalı  kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması halinde sigortalı erkeğe veriliyor..! bunun için sigortalı çalışan işçiler için  doğumdan önceki bir yıl içinde en az YÜZ YİRMİ GÜN  prim ödenmiş olması gerekmektedir..İşyeri sahipleri ve şirket ortakları içinde doğumdan önceki bir yıl içinde en az YÜZ YİRMİ GÜN..prim yatırmış olması ve sgk ya her hangi bir prim borcu bulunmaması gerekli..ve  tabi ki ve en önemlisi doğan çocuğun  yaşıyor olması gerekiyor.. Emziren işçinin doğumdan sonra ALTI AY boyunca  gece çalıştırılması  da yasak..Bunun yanı sıra gebe..yeni doğum yapmış ve emziren  kadın işçi günde YEDİ BUÇUK  saatten fazla da çalıştırılamaz.. Bilgilerinize….

11.08.2015                      Necati  BAĞIŞ                              Kaynak. muhasebe tr.

Adamın biri rüya görmüş..sonra rüya tabircisine  gitmiş  başlamış anlatmaya.. Ya hocam ben bi rüya gördüm sorma gitsin..Önce bi ağaç gördüm ağaç mı desem,çınar mı desem,meşe mi desem…Bi yeşillik gördüm yeşillik mi desem..çayır mı desem..çimenmi desem..Sonra bi su gördüm ırmak mı desem..nehir mi desem..okyanus mu desem.. Adamın her şeyi üç defa tekrarlayarak  anlatmasına  sinirlenen   rüya  tabircisi…hışımla…Allah senin belanı verecek bugün mü desem…yarın mı desem..öbür gün mü desem….!!!

29.07.2015                  Necati  BAĞIŞ

Nasrettin hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki ceviz ağacının altında dinleneyim demiş..! şöyle bir etrafına bakınıp ağacın  altına uzanmış.ve şöyle düşünmüş Ey Allahım gücüne sual olmaz amma..incecik  kabak sapında  kocaman kabak var..! koskocaman ağaçta küçücük  ceviz var..! bu nasıl iş deyip uykuya dalmış..Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş..ve kafada ceviz  büyüklüğünde  bir şiş olmuş..Hoca hiddetle uyanmış ve Yarabbi sen en iyisini bilirsin demiş..!Şimdi o kabak  ağaçta olsaydı  benim halim ne olurdu..!!

22.07.2015                Necati  BAĞIŞ

Sosyal güvenlik  mevzuatımıza  göre bazı istisnai durumlarda  çalışmadan emekli olmak mümkün..Bunlardan birisi de yurt dışındaki GURBETÇİ kadınlar için geçerli..! Eşi ile birlikte yurt dışına  gitmiş ancak gittiği ülkede  çalışmamış  kadınların  EV HANIMI olarak  geçirdiği   süreleri  borçlanarak  yani primlerini ödeyerek emekli olmaları mümkün..!! Yurt dışında kaldığı sürelerden kendine uyan  yaş..yıl.. durumuna göre  kendine yetecek kadar süreleri  borçlanmak  mümkün..yurt dışında bulunduğu sürelerin tümünü borçlanmaya gerek yok.. Sadece emekliliği için gerekli kısmi borçlanma yapmak yeterlidir..!Ev hanımı olarak geçen  sürelerin borçlanılmasında  YURT DIŞINDA  oturduğuna dair alacağı ikamet belgesi  veya yurt dışına  çıkış ve yurda giriş tarihlerinin fotoğraf ve künye  bilgilerini bulunduğu  pasaport sayfalarının fotokopisi  yada emniyet müdürlüklerinden  alınacak yurda giriş-çıkış çizelgesi  ile yurt dışı borçlanması talebinde bulunulabilir..!! Yurt dışı borçlanması yaparken ödenecek miktarı da siz belirleyebiliyorsunuz..! ancak bunun bir alt ve üst sınırı var..Buna göre borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı günlük brüt asgari ücret  ile bunun ALTI BUÇUK  katı  arasında ki kazancın yüzde OTUZ İKİ  si kadar.. yani..  BU YIL  borçlanılacak her gün  için en az… 13,50 TL. en fazla…88.00 TL. ÖDENMESİ   gerekiyor..Tabi  ödenen miktar ne kadar fazla olursa bağlanacak emekli maaşı da o kadar fazla oluyor..! Borç tutarının tamamının  tebliğ tarihinden itibaren ÜÇ AY içinde ödenmesi gerekiyor..Tabi bunu ödenmesi   emekli olduğunuz anlamına gelmiyor..Emekli aylığı alabilmek için  borcun tamamının  ödenmesinden sonra yazılı istekte  bulunulması gerekiyor..Ayrıca emekli maaşı  bağlandıktan sonra  YURTDIŞINA GİDİP ÇALIŞMAYA BAŞLANIRSA veya yurt dışında ikamete dayalı  bir sosyal sigorta  yada sosyal yardım ödeneği alınırsa  bunu da buradaki sosyal güvenlik kurumu öğrenirse emekli aylığı KESİLİR…!!

21.07.2015                      Necati  BAĞIŞ

İster fakir  ister zengin ol..modası geçmeyen tek giyim kefendir..

Cebi yok.. dikişi yok.. içine giren sadece bedendir..

En mutlu insan dostuna dua edendir..

Ameliniz salih..dualarınız makbul …niyetiniz yaradanı  memnun etmek  olsun..!

KADİR GECENİZ  MÜBAREK OLSUN…!!

13.07.2015                   Necati  BAĞIŞ

Daha öncede bu konuda bir kaç kez yazdım ama yine denk geldiği için yazıyorum..Ailesinden birinin Emekli Sandığından emekli olmasının  faydalarını  şu soruda yine  göreceksiniz…Soru Şu..!  Eşimden dolayı emekli maaşı alıyorum..bir yıldır da  sigortalı olarak çalışıyorum..Annem vefat etti.Annemin babamdan aldığı emekli sandığı maaşını da alabilirmiyim..?          Bu kişi babası emekli sandığı emeklisi olduğu için çok  mu çok şanslı..! çünkü eşi vefat ettiği tarihten beri babasından YETİM AYLIĞI  alma hakkı var..başvursaydı eşinden aldığı aylık yanında  babasından da aylık  alabilirdi..! Ayrıca emekli  sandığı..  kız çocuğu sigortalı çalışsa  bile ( bu sadece emekli sandığında var diğerlerinde çalışıyorsanız maaş hemen kesilir)  aylık bağlar ..sonuç olarak babasından aylık bağlatabilir.. hem de geriye dönük olarak BEŞ YIL zaman aşımı  süresi içindeki aylıkları da  TOPLU olarak alabilir..Bunu bağ-kurda olsaydı yapamazdı..sgk da olsaydı yapamazdı..Görüyorsunuz değil mi emekli sandığının kerametlerini…Eeee nede olsa  ülkemizdeki bürokrasinin tamamına yakını Emekli Sandığı çalışanı olduğu için emekli oldukların dada  kendilerini koruyacak yasayı  çıkarmışlar…Keşke diğer kurumlara da  aynı statüde  bu haklar tanınsaydı da bizde bu adaletsizliği yazmak zorunda kalmasa idik….Bilgilerinize..!

10.07.2015                    Necati  BAĞIŞ