31
Ara

Kıdem Tazminatı Hesaplaması Hk..

1 Kimler kıdem tazminatına hak kazanır?

Kıdem tazminatı hakkı işçilere tanınmış bir haktır. Bu kapsamda 4/a’lılar, yani eski adıyla SSK’lılar yer almaktadır. Bir işverene bağlı olarak çalışan işçilerin kıdem tazminatı alma hakkı bulunmaktadır. Bağ  Kur’luların ve memurların kıdem tazminatı alma hakları yoktur. Diğer yandan, Basın İş ve Deniz İş Kanunu’na tabi çalışan gazetecilerin ve gemi adamlarının da kıdem tazminatı alma hakkı bulunmaktadır.

2 Çalışanlar hangi hallerde kıdem tazminatı alabilir?

Kıdem tazminatı işçinin iş sözleşmesi sonlandığında doğan bir haktır. İşçi işten ayrıldığında veya işveren tarafından iş sözleşmesi feshedildiğinde kıdem tazminatı hakkı doğabilir. Ancak sözleşmenin sonlanması tazminat alabilmek için yeterli değil. Sözleşmenin kanunda belirtilen haller nedeniyle sonlanması durumunda tazminat hakkı doğar. İşverenin işçiyi ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller nedeniyle işten çıkartması durumunda işçi kıdem tazminatı alamaz. Yani, işverene küfür eden, işyerinde uygunsuz davranışlar sergileyen ve bu nedenle işten çıkarılan işçi kıdem tazminatı alamaz. İstifa eden işçi de kıdem tazminatı alamaz. Ancak istisnai durumlar bulunmaktadır.

3 Tazminat için kaç yıl çalışmak gerekir?

İş sözleşmesinin kanunda belirtilen nedenlerle sona ermesi de tazminat alabilmek için yeterli değildir. İşçinin aynı işverene bağlı olarak en az 1 yıl çalışmması şarttır. Bir yıldan az çalışanlar kıdem tazminatı alamaz.

4 1 yıllık süre nasıl hesaplanır?

Kıdem tazminatı alabilmek için gereken 1 yıllık sürenin hesabında, aynı işverene bağlı farklı işyerlerinde çalışılan süreler birlikte değerlendirilir. Örneğin işçi aynı patronun bir işletmesinde 6 ay, öbür işletmesinde 8 ay çalışmışsa tazminata hak kazanır. Farklı işyerlerinde 1 yıldan az çalışan işçi tazminat alamaz.

5 Deneme süresi dikkate alınır mı?

1 yıllık sürenin hesabında deneme süresi de dikkate alınır. İşçinin sigortasız çalıştırıldığı bir dönem varsa, bu dönem bile kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla, işçilerin işyerinde ilk kez çalışmaya başladıkları andan itibaren itibaren 1 yıllık süre işlemeye başlar. Deneme süresi de olsa, sigortasız da çalışsa tazminat hesabına dahil edilir.

6 İstifa eden işçi tazminat alabilir mi?

İşçiler genel olarak istifa ederek kıdem tazminatı alamazlar. Ancak bazı istisnalar vardır. Kadın işçiler evlendikten sonra 1 yıl içinde istifa ederse tazminat alır. Yine 8 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olanlar 15 yıl sigortalılık süresi ve 3 bin 600 gün primi doldurmuşlarsa istifa ederek tazminat alabilirler. Askere giderken de tazminat alınabilir. Bu üç durumda da aynı işverene bağlı olarak en az 1 yıl çalışmak gerekir.

7 Kıdem tazminatı nasıl hesaplanır?

İşçinin hak ettiği kıdem tazminatı, çalıştığı her 1 yıl için 30 günlük brüt ücreti kadardır. Dolayısıyla, 1 yıllık kıdemi olan işçi 1 aylık brüt ücreti tutarında kıdem tazminatına hak kazanır. 1 yılın altındaki süreler için orantılı olarak hesaplama yapılır. Brüt ücret hesaplanırken, düzenli yapılan yardım ve primler de dahil edilir. Kasa tazminatı, yemek yardımı, çocuk zammı gibi ödemeler brüt ücrete dahil edilir ve bu ücret üzerinden tazminat hesaplanır. İşçiler kıdem tazminatını işyerinde geçirdikleri süre üzerinden alırlar. Örneğin, 5 yıl bir işyerinde çalıştıktan sonra istifa edip işyerinden ayrılan ve kıdem tazminatı alamayan bir işçi, yeni bir işe girip 3 yıl çalıştıktan sonra askere gideceği için istifa ederse, yalnızca 3 yıllık süre üzerinden kıdem tazminatı alabilir. 8 yıl üzerinden kıdem tazminatı alamaz. İşçilerin bu noktayı göz önünde bulundurması gerekir.

8 Kıdem tazminatında tavan uygulaması nedir, kaç TL’dir?

Kıdem tazminatı işçinin brüt ücreti üzerinden hesaplanır ancak kıdem tazminatı tavanını aşamaz. Kıdem tazminatı tavanı en yüksek dereceli devlet memuru olan Başbakanlık müsteşarının 1 yıllık emekli ikramiyesine göre belirlenir. Bu rakam, 2016 yılı için 4 bin 297 TL’dir. İşçinin tazminatına esas brüt ücreti 5 bin TL olsa bile 2016 yılında alabileceği en yüksek kıdem tazminatı miktarı 1 yıl için 4 bin 297 TL’dir. Kıdem tazminatı tavanı ocak ve temmuz ayında yükselir. Bu nedenle, yıl sonunun yaklaştığı bugünlerde işyerinden ayrılıp kıdem tazminatı alabilecek durumdaki kişilerin brüt ücretleri kıdem tazminatı tavanından yüksek ise, 2017 yılının başını beklemeleri halinde ellerine geçecek kıdem tazminatı miktarı artacaktır.

9 Ölen bir işçinin mirasçılarına kıdem tazminatı ödenir mi?

İşçinin ölümü halinde işveren tarafından geride kalan hak sahiplerine kıdem tazminatı ödenmesi gerekir. Kıdem tazminatının hak sahiplerine bölüştürülmesi mirastan aldıkları paya göre yapılır.

10 Kıdem tazminatı davalarında zaman aşımı var mıdır? Varsa kaç yıldır?

Kıdem tazminatında zaman aşımı 10 yıldır. Yani, bir işçi kıdem tazminatını almamış ise 10 yıl içerisinde dava açarak tazminatını isteyebilir. Zamanaşımı tazminat hakkının doğduğu tarihten itibaren başlar. Kıdem tazminatından damga vergisi dışında herhangi bir kesinti yapılmaz. Yani, kıdem tazminatı gelir vergisine tabi değildir.

31.12.2016                     Necati BAĞIŞ              Kaynak..muhasebe tr.

26
Ara

Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları Kimler Hangi Tarihte Kullanacak..

 

(VUK Genel Tebliği Sıra No: 466)
•    2014 yılı satışları veya gayrisafi işhasılatı:
1 milyon TL’yi aşan mükellefleriçin 01.04.2016
1 milyon TL’den 500 bin TL’ye kadar olan mükellefleriçin 01.07.2016
500 bin TL ile 150 bin TL arasında olan mükellefleriçin 01.10.2016
150 bin TL’den az olanmükellefleriçin,                                                                           (*) 01.01.2018
tarihinden itibaren yeni nesil ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyeti başlayacaktır.
Bilgisayar Bağlantılı Ödeme Kaydedici Cihazları KullananMükellefler:
Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında  Kanunla İlgili Genel Tebliğ Seri No: 31’de belirlenmiş olan “Bilgisayar Bağlantılı Ödeme Kaydedici Cihazları” kullanan mükellefler için Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz kullanma mecburiyetinin başlama tarihi; bu tür cihazların, aynı veya şube şeklindeki işyerlerinde çok sayıda kullanılıyor olmaları, birbirleri ile olduğu kadar değişik çevre birimleri ile de entegre olacak şekilde kullanılmaları, farklı teknik özelliklere sahip olmaları gibi nedenlerle ve bu cihazların kullanıldığı işyerlerinin Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz sistemine en uygun şekilde entegrasyonunu sağlamak amacıyla, yukarıda yer verilen yıllık satış ve gayri safi iş hasılatı tutarlarına bağlı olmaksızın,   (*) 01.01.2018 olarakbelirlenmiştir.
Eski Tip ÖKC KullananMükellefler:
Mükellefler, 3100 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümlerine tâbi mevcut ödeme kaydedici cihazlarını yukarıda belirtilen tarihleri geçmemek üzere mali hafızaları doluncaya kadar kullanabilirler. Bu  Tebliğin yayım tarihinden geçerli olmak üzere, belirtilen tarihlerden önce mali hafızaları dolan mevcut ödeme kaydedici cihazlara yeni malî hafıza takılmaz ve cihaz Bakanlıkça yayımlanan Genel Tebliğlerde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hurdaya ayrılır. Cihazı hurdaya ayrılan mükellefler Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları almak suretiyle yükümlülüklerini yerine getirebileceklerdir.
•   2015 Yılında İşe BaşlayanMükellefler:
2015 yılında işe başlayan mükellefler için Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz kullanma mecburiyeti 01.01.2017 tarihinden itibaren başlayacaktır. İsteyen mükellefler bu tarihten önce de Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları alarakkullanabileceklerdir.
•  Yeni İşe BaşlayacakMükellefler:
01.01.2016 tarihinden sonra işe başlayacak mükelleflerin Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları kullanma mecburiyeti işe başlama tarihinden itibaren 30 gün (kalkınmada öncelikli yörelerde 60 gün) içinde başlayacaktır.
Akaryakıt Pompalarına Bağlanan ÖKC Kullanmak Zorunda OlanMükellefler:
Akaryakıt pompalarına bağlanan ödeme kaydedici cihazları kullanmak zorunda olan mükelleflerin Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları kullanma mecburiyeti, Gelir İdaresi Başkanlığınca konuya ilişkin hazırlanacak teknik kılavuz ve mesajlaşma protokolü dokümanlarının hazırlanarak ilan edilmesi ve zorunluluk başlangıç tarihlerinin Bakanlıkça belirlenmesini müteakip belirtilen tarihlerden itibaren başlayacaktır.
Ödeme kaydedici cihaz kullanmaktan muaf tutulanların, muafiyetlerinin devamı süresince Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları kullanma mecburiyetleri bulunmamaktadır.
(*) 473 sıra No.lu VUK Tebliği ile “01.01.2017” tarihi 01.01.2018 olarak değiştirilmiştir.

26.12.2016               Necati  BAĞIŞ              Kaynak..Muhasebe tr.

 

12
Ara

Sadık Köpek….

Bir avcı diğerine sordu.. Köpeğinizi satın almak istiyorum ama sadık mıdır..? Hem de fazlasıyla  sadık.. Size bu konuda yüzde yüz garanti verebilirim..! Nasıl bu kadar  emin olabilirsiniz..? Şimdiye kadar BEŞ kere  sattım..  Her seferinde de geri geldi..!!

12.12.2016               Necati  BAĞIŞ

 

12
Ara

Çalışanlar İçin Zorunlu Bireysel Emeklilik /BES/ Başlıyor..

1 Ocak’ta başlayacak BES’e otomatik katılım uygulamasına önce 1000 ve üzeri çalışanı olan işletmeler girecek. Nisanda 250 kişilik şirketler ile kamu kurumları dahil edilecek. 100 ve üzeri çalışanı olan şirketler ise eylülde devreye alınacak. Maaşlardan ilk kesintiler ocak sonunda yapılacak.

HAFTALARDIR, okuyuculardan özellikle de şirket temsilcilerinden hep aynı soruyu alıyorum; ‘1 Ocak’ta başlayacak otomatik katılım hangi şirketleri kapsayacak?’. Hatta kimi okuyucular, çalışan sayısını da verip, ‘eğer bizi ilgilendiriyorsa ona göre planlama yapacağız, belki insan kaynaklarına yeni personel alacağız, ilgilendirmiyorsa da gündemimizden çıkartacağız’ diyor.

Haksız da sayılmazlar, işverenlerin, 45 yaş altı tüm çalışanlarını Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) sokacakları otomatik katılımın başlamasına bir aydan az zaman kaldı ama uygulamanın ne kadar çalışanı olan işletmelerden başlayacağı henüz netlik kazanmadı. Geçen yazılarımda da 100 ve üzeri çalışanı olan işletmelerin, 1 Ocak’tan itibaren 45 yaş altındaki çalışanlarını BES’e dahil edeceklerini belittim. Her yazdığımda da okuyuculardan, ‘öyle diyorsun ama bu hangi yönetmelikte yazıyor, biz bulamıyoruz’ tepkisi aldım.

GEÇ KALINIYOR
Otomatik katılıma yönelik bazı alt düzenlemelerin açıklanmasında geç kalınıyor. Evet, daha önceleri bireysel emeklilikle ilgili düzenlemeler, son günde belli olurdu ama bu sefer durum farklı. Önceleri muhatap iki kesim vardı; biri emeklilik şirketleri diğeri ise sistemdeki katılımcılar. Şimdi, binlerce şirket ve o şirketlerde çalışan milyonlarca kişi var. O binlerce şirket de haklı olarak, ‘bu uygulama beni ilgilendiriyorsa şimdiden bileyim ona göre pozisyonumu alayım, yok ilgilendirmiyorsa sonra bakarım’ diyor.

KAMU KURUMLARI NİSANDA
Neyse, gelelim konumuza. Otomatik katılımın hangi şirketleri ilgilendireceği konusu netlik kazandı sayılır. ‘Nerede yönetmelik, nerede karar’ diye sormayın, henüz yayımlanmadı ama eli kulağında. 100 ve üzeri çalışanı olan işletmeler, 2017’de, çalışanlarını bireysel emekli yapacak; bu kesin, ama geçiş kademeli olacak. İlk olarak da 1000 ve üzeri çalışanı olan işletmelerden başlanacak. Daha açık şöyle anlatayım: 1 Ocak’ta, bin ve üzeri çalışanı olan işletmeler BES’e girecek; ardından nisan ayının başında, 249 ila bin arası çalışanı olan şirketler otomatik katılıma dahil edilecek. Aynı zamanda nisan ayında, merkezi bütçeli kamu kurumları, yani tüm kamu işletmelerinde çalışanlar da bireysel emekli yapılacak. Eylül ayından itibarin de 100 ve üzeri çalışanı olan tüm işletmeler sisteme girecek. Böylece 2017 yılının içinde 10 milyona yakın çalışan, otomatik katılım sayesinde bireysel emekli yapılacak.

2017’nin ilk maaşından kesilip, BES’e yatırılacak

GELELİM, kritik soruya. İşletmelere, çalışanlarını sisteme sokmak için belirli bir süre tanınacak mı? Tanınmayacak. Şöyle anlatayım: 1 Ocak’ta, 1000 ve üzeri çalışanı olan işletmeler otomatik katılıma girecekler ya; işte bu işletmeler, çalışanlarına, 2017’nin ilk maaşlarını yatıracakları zaman yani, Ocak sonunda, maaşlardan kesintileri yapacak ve anlaştıkları bireysel emeklilik şirketinin hesabına aktaracak. Bu da şu anlama geliyor ki, 2017 Ocak sonunda, 1000 ve üzeri çalışanı olan tüm işletmeler –ki, sayıları 4 bini buluyor- 45 yaş altı çalışanlarını BES’e sokmuş olacak. Sakın ola, ‘canım ne olacak Ocak değil de Şubat sonu yaparım’ demeyin, sadece yanlış yapmakla kalmazsanız, hem çalışanlarınızın o bir aylık birikiminden dolayı oluşacak kayıptan sorumlu olacaksınız hem de para cezası ödeyeceksiniz. Tavsiyem, şimdiden, emeklilik şirketleri ile görüşmelerinizi yapın, geç kalmayın.


Hangi şirket, ne zaman otomatik katılıma girecek?


*1 Ocak 2017 itibariyle 1000 ve üzeri çalışanı olan işletmeler.

*1 Nisan 2017 itibariyle 249-1.000 çalışanı olan işletmeler ve merkezi bütçeli kamu kurumları.

*1 Eylül 2017 itibariyle 100-249 çalışanı olan şirketler.

*1 Ocak 2018 itibariyle 50-100 arası çalışanı olan işletmeler ve tüm yerel yönetimler.

* 1 Temmuz 2018 itibariyle 10-50 çalışanı olan işletmeler.

* 1 Ocak 2019 itibariyle 5-9 çalışanı olan işletmeler.

 

12.12.2016                Necati  BAĞIŞ                   Kaynak..Muhasebe tr/Hürriyet

3
Ara

KOSGEB’in Destekleri Hk..

Yurt İçi Fuar Desteği

Destek Üst Limiti: 45.000.- TL.

Bu destek; boş alan (yer) kirası, stand konstrüksiyonu ve dekorasyonu, fuar katılımcı kataloğu, fuar alanının genel düzenlemesi ile ilgili hostes, genel tanıtım, genel güvenlik, genel temizlik ile gerekli olabilecek diğer hizmet giderlerini kapsar.
·         Her bir fuar katılımı için işletme başına azami destek alanı 50 (elli) m²’dir.

Destek üst limiti;

– Yurt İçi Uluslararası İhtisas Fuarlarında m² başına 150 (yüzelli) TL.,

– Yurt İçi İhtisas Fuarları ve İzmir Enternasyonal Fuarı’nda m² başına 100 (yüz) TL.

olarak uygulanır.

 

Yurt Dışı İş Gezisi Desteği

Destek Üst Limiti: 20.000.- TL.

Bu destek; KOSGEB Birimleri, meslek kuruluşu veya Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) üyesi Organizatör Kuruluşlar tarafından düzenlenen yurtdışı iş gezisi programlarında;

o   Konaklama giderlerini,

o   Ulaşım giderleri ile

o   Program ile ilgili diğer giderleri kapsar.

Her bir Yurtdışı İş Gezisi için işletme başına sağlanacak azami destek miktarı 3.000 (üçbin) TL.’dir.

 

 

Tanıtım Desteği

Destek Üst Limiti: 25.000.- TL.

  • Bu destek işletmelerin;

o   Ürün kataloğu giderlerini,

o   Yurtdışında yayınlanan/dağıtılan basılı yayınlara reklam verme,

o   Web/Mobil Tabanlı tanıtım,

faaliyetlerine destek verilir.

Her bir destek unsuru için verilecek destek miktarları;

  1. Her bir ürün kataloğu için işletmeye sağlanacak desteğin üst limiti 5.000 (beşbin) TL.’yi, Program süresince ürün kataloğu için verilecek toplam desteğin üst limiti ise 10.000 (onbin) TL.’yi geçemez.
  2. Yurt dışında yayınlanan / dağıtılan basılı yayınlara verilecek her bir reklam verme giderleri için işletmeye sağlanacak desteğin üst limiti 7.500 (yedibinbeşyüz) TL.’yi, Program süresince yurt dışında yayınlanan / dağıtılan basılı yayınlara verilecek toplam desteğin üst limiti ise 15.000 (onbeşbin) TL.’yi geçemez.
  3. Her bir destek başvurusu için işletmeye sağlanacak desteğin üst limiti; Web Tabanlı Tanıtım Giderleri için 5.000 (beşbin) TL.’yi, Mobil Tabanlı Tanıtım Giderleri için 7.500 (yedibinbeşyüz) TL.’yi ve Program süresince Web/Mobil Tabanlı Tanıtım Giderleri için verilecek toplam desteğin üst limiti ise 15.000 (onbeşbin) TL.’yi geçemez.

Tanıtım Desteği, Yurtiçi Marka Tescil Belgesi sahibi olan işletmelere verilir.

 

 

Eşleştirme Desteği

Destek Üst Limiti: 30.000.- TL.

  • Bu destek işletmelerin Eşleştirme Merkezlerinden alacağı;

o   Danışmanlık

o   Organizasyonel

o   Daimi sergi alanı hizmetlerine destek verilir.

Her bir destek unsuru için verilecek destek miktarları;

  1. Her bir danışmanlık hizmeti için destek üst limiti 7.500 (yedibinbeşyüz) TL.’yi, Program süresince danışmanlık hizmetleri için verilecek toplam destek üst limiti ise 15.000 (onbeşbin) TL.’yi geçemez.
  2. Organizasyonel Hizmetler kapsamında düzenlenecek her bir organizasyonda verilen hizmetler için işletmeye sağlanacak desteğin üst limiti 7.500 (yedibinbeşyüz) TL.’yi, Program süresince organizasyonel hizmetler için verilecek toplam destek üst limiti ise 15.000 (onbeşbin) TL.’yi geçemez. Bu kapsamında verilen hizmetler için hizmet konu, miktar ve tutarları başvuru formunda/faturada ayrı ayrı belirtilir.
  3. Program süresince işletmenin en az 6 (altı) aylık daimi sergi alanı kiralaması için verilecek toplam destek üst limiti 10.000 (onbin) TL.’dir.

 

Nitelikli Eleman İstihdam Desteği

Destek Üst Limiti: 50.000.- TL.

Bu destek, işletmede son 12 (on iki) ay içinde istihdam edilmemiş yükseköğretim kurumundan mezun ve işletmede tam zamanlı olarak aynı anda en fazla 2 (iki) fakülte veya yüksekokul mezunu yeni eleman istihdamı için başvuru tarihi esas alınarak her bir elemana verilecek desteğin aylık üst limiti;

  • 2 yıllık meslek yüksekokulu mezunları için 1.500 (binbeşyüz) TL.,
  • 4 yıllık yüksekokul veya fakülte mezunları için 2.000 (ikibin) TL.,
  • Yüksek Lisans ve üzeri dereceden mezunlar için 2.500 (ikibinbeşyüz) TL.’dir.

Ayrıca istihdam edilecek elemanın; şirket sözleşmesi ile şirketin yönetimi ve temsili için görevlendirilmiş, kadın veya başvuru tarihi itibariyle 30 (otuz) yaşından gün almamış olması halinde bu limitlere 1.000 (bin) TL ilave edilir.

 

 

Danışmanlık Desteği

Destek Üst Limiti: 22.500.- TL.

Bu destek işletmelerin; Genel Yönetim, AB ve Diğer Uluslararası Kaynaklarından Yararlanmak Üzere Proje Hazırlama, İş Planı Hazırlama, Yatırım, Pazarlama, Üretim, İnsan Kaynakları, Mali İşler ve Finans, Dış Ticaret, Bilgisayar ve Bilgi Teknolojileri, Enerji Teknolojileri, Yeni Teknik ve Teknolojiler, CE Kapsamındaki Ürün Tasarımı Belgelendirmesi ve CE Belgesine Uygun Üretim ile Çevre konu başlıklarında alacakları danışmanlık hizmetlerine destek verilir.

 

  • Her bir konu başlığı için alınacak danışmanlık destek miktarı 6.000 (altıbin) TL.’yi geçemez.

 

Eğitim Desteği

Destek Üst Limiti: 20.000.- TL.

Bu destek işletmelerin Genel Yönetim, Pazarlama Yönetimi, Üretim Yönetimi, İnsan Kaynakları Yönetimi, Mali İşler ve Finansman Yönetimi, Dış Ticaret ve Uluslararası Mevzuat, Bilgisayar ve Bilgi Teknolojileri, Enerji Teknolojileri, Yeni Teknik ve Teknolojiler, Yenilik, Mesleki ve Teknik Eğitim, CE İşareti, Ürün Belgelendirme ve Çevre konu başlıklarında alacakları eğitimlere destek verilir.

o   Program kapsamdaki eğitimler elektronik ortamda da gerçekleştirilebilir.

  • Her bir konu başlığı altında alınan her bir eğitim için bir işletmeye sağlanacak desteğin üst limiti 2.500 (ikibinbeşyüz) TL.’yi geçemez. Program süresince bir konu başlığı altında alınan eğitimler için verilen toplam destek üst limiti 7.500 (yedibinbeşyüz) TL.’dir.

 

Enerji Verimliliği Desteği

Destek Üst Limiti: 75.000.- TL.

Bu destek işletmelerin enerji verimliliği kapsamında alacakları etüt, danışmanlık ve eğitim hizmetlerine destek verilir.

 

  • Ön Enerji Etütleri için destek üst limiti 2.500 (ikibin) – 5.000 (beşbin) TL., Detaylı Enerji Etütleri için destek üst limiti 10.000 (onbin) – 20.000 (yirmibin) TL.’dir.
  • Verimlilik Arttırıcı Projeye yönelik danışmanlık desteği için destek üst limiti 10.000 (onbin) TL.’dir.
  • Enerji Yöneticisi Eğitimleri için destek üst limiti 5.000 (beşbin) TL.’dir.

 

Tasarım Desteği

Destek Üst Limiti: 22.500.- TL.

Bu destek işletmelerin; Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu Derneği (ETMK), Grafikerler Meslek Kuruluşu Derneği (GMK), Moda Tasarımcıları Derneği ve İç Mimarlar Odası üyeleri ile Üniversitelerden ürün tasarımına yönelik hizmet alımlarına destek verilir.

  • Her bir ürün tasarımı için destek üst limiti2.000 (ikibin) TL.’dir. Ancak ürün tasarımının Patent Belgesi, Faydalı Model Belgesi, Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi veya Entegre Devre Topografyaları Tescil Belgesi alımı ile sonuçlanmış olması halinde destek üst limiti 10.000 (onbin) TL.’dir.

 

Sınai Mülkiyet Hakları Desteği

Destek Üst Limiti: 30.000.- TL.

Bu destek işletmelerin;

  • Türk Patent Enstitüsü (TPE) veya muadili yurt dışı kurum/kuruluşlardan; patent, faydalı model belgesi, endüstriyel tasarım tescili belgesi ve entegre devre topografyaları tescil belgesi için yaptığı giderler ile patent vekili giderlerine,
  • Türk Patent Enstitüsü (TPE), muadili yurt dışı kurum/kuruluşlardan alacakları marka tescil belgeleri için yaptığı giderler ile marka vekili giderlerine destek verilir.
  • TPE’den alınacak her bir belge için işletmeye sağlanacak desteğin üst limiti 5.000 (beşbin) TL., TPE muadili yurt dışı kurum/kuruluşlardan alınacak her bir belge için ise desteğin üst limiti 10.000 (onbin) TL.’yi geçemez.

 

Belgelendirme Desteği

Destek Üst Limiti: 30.000.- TL.

Bu destek işletmelerin, ürün, sistem, personel, laboratuar akreditasyon belgeleri ve İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi (OHSAS) belgesine ilişkin giderlere destek verilir.

 

  • Her bir belge için destek üst limiti 2.500 (ikibinbeşyüz) TL.’yi aşamaz.

 

Test, Analiz Ve Kalibrasyon Desteği

Destek Üst Limiti: 30.000.- TL.

Bu destek işletmelerin, kamu kuruluşları ve üniversitelerce kurulmuş laboratuvarlardan alacakları test, analiz, kontrol-muayene ve kalibrasyon hizmetleri ile yurt içi ve yurt dışı laboratuvarlarda akredite olunan test, analiz, kontrol-muayene ve kalibrasyon konularında alacakları hizmet giderlerine destek verilir.

 

Bağımsız Denetim Desteği

Destek Üst Limiti: 15.000.- TL.

Bu destek işletmelerin; Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız denetim yapan Yeminli Mali Müşavirlerden aldıkları bağımsız denetim hizmetlerine destek verilir.

  • Her bir denetim hizmeti için destek üst limiti 7.500 (yedibinbeşyüz) TL.’yi geçemez.

 

Gönüllü Uzmanlık Desteği

Destek Üst Limiti: 15.000.- TL.

Bu destek işletmelerin; üretim, yönetim, pazarlama, insan kaynakları ve finans alanlarında ihtiyaç duydukları uzmanlıklar için Gönüllü Uzmanlardan alacakları hizmetler ile ilgili uzmanlara ait konaklama ve ulaşım giderleri için işletmelere destek verilir.

  • Her bir gönüllü uzmanlık konusuna ait destek miktarı2.500 (ikibinbeşyüz) TL.’yi geçemez.

 

Lojistik Desteği

Destek Üst Limiti: 40.000.- TL.

Bu destek işletmelerin uluslararası ticarete yönlendirilmesi için lojistik desteği verilir.

  • Gümrük Beyannamesine bağlanmış her bir uluslararası ticaret için sağlanacak desteğin üst limiti8.000 (sekizbin) TL.’dir.

 

yeni-bit-eslem-resmi

03.12.2016                         Necati  BAĞIŞ                                 Kaynak. Muhasebe tr/Koray Ateş

 

26
Kas

Ölüm Aylığı Almanın Şartları…!

Sigortalı  çalışırken ölmüşse..EŞ ve ÇOCUKLARINA  dul ve yetim aylığı bağlanabilmesi için belli sürede prim  ödeme koşulu  bulunuyor..! Ölüm aylığı bağlanabilmesi için  SSK statüsündeki  sigortalı adına en az BEŞ yıl.. sigortalı olup,DOKUZ YÜZ gün prim bildirilmiş olması gerekiyor..İki koşulunda bir arada sağlanması gerekiyor..Sigortalı emekli sandığı veya bağ kur  statüsünde ise HAK sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için en az 1800 GÜN..prim bildirimi yapılmış olması gerekiyor..Ölüm aylığı bağlanabilmesi için bağ kurlu sigortalının prim borcunun olmaması lazım..Eksik günler var ise emekli sandığı ve bağ kur da hizmet borçlanması  ve geçmişte borcundan dolayı dondurulan sürelerin canlandırılması mümkün..!SSK statüsündeki sigortalılar için ASKERLİK borçlanması gibi  yollarla eksik günleri borçlanma ile tamamlama  olanağı YOKTUR…!Çalışılan süre kabul ediliyor..! Bilginiz olsun.

26.11.2016              Necati  BAĞIŞ

26
Kas

Aklına Gelmiş..!

Kıt akıllının biri bir tren yolculuğunda  açık pencereden  soğuk alıp hastalanır.Arkadaşlarına  hastalığının  nedeni olarak bu tren  yolculuğunu anlatırken..Yerini neden başkasıyla değişmedin.?  diye sorarlar..! Evet o benimde aklıma geldi ama..vagonda  benden başka kimse yoktu.. der.!

26.11.2016             Necati  BAĞIŞ

11
Kas

Özel Hastanelerde Çalışan Doktorların Vergilendirilmesi Hk..

 1. GİRİŞ

Sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin (Doktorlar, Diş Hekimleri ve Veteriner Hekimlerin) ne şekilde vergilendirileceği hususu ile elde edilen gelirin hangi gelir unsuru kapsamına gireceğinin belirlenmesine ilişkin açıklamalar bu makalenin konusunu oluşturmaktadır.      

2. ÖZEL 
SAĞLIK KURULUŞLARINDA ÇALIŞAN HEKİMLERİN (DOKTORLAR, DİŞ HEKİMLERİ VE VETERİNER HEKİMLERİN) VERGİLENDİRİLMESİ
2.1. Ücret-Serbest Meslek Kazancı Ayrımı

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61’inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans,  aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”
Aynı Kanun’un 65’inci maddesinde ise “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükümlerine yer verilmiştir.

Öte yandan, 221 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde ücret – serbest meslek kazancı ayırımının önemi ve vergilendirmesine ilişkin kriterler ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

Buna göre, sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin, elde ettikleri gelirin niteliği belirlenirken; hekimlerin işe başlama bildirimi, bildirim üzerine düzenlenen yoklama fişi, varsa kira sözleşmesi, özel hastane işleten gerçek veya tüzel kişilerle hekim arasında düzenlenen sözleşmeler dikkate alınarak;
– Hekimlerin, günlük çalışma saatlerinin bir kısmında çalışmak üzere kiraladıkları (sağlık kuruluşlarının odaları dahil) bu işyerlerinde kendi nam ve hesabına serbest meslek faaliyetinde bulunması, mesleki faaliyetine ilişkin tahsilatları için hizmet verdiği hastalara serbest meslek makbuzu vermeleri kaydıyla elde ettikleri gelirin serbest meslek kazancı,
– İşveren ile hekim arasında hizmet sözleşmesi düzenlenmesi, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak onun emir ve talimatları dahilinde çalışılması halinde ise elde edilen gelirin ücret,
olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ücret ve serbest meslek kazancı emeğe dayanan gelir unsurları olup, emeğin ücret olarak değerlendirilmesinde belli bir işyerine bağlılık, işverene tabilik ve sözleşme yapılması şartları aranmaktadır. Emeğin serbest meslek olarak değerlendirilmesinde ise şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması, faaliyetin devamlı olması ve belli bir işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması şartları aranmaktadır.
 
 
  2.2. Serbest Meslek Faaliyetinde Bulunan Hekimlerin Durumu
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 236′ ncı maddesinde; “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir. ” hükmü yer almaktadır.

Mezkur Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin Maliye Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden çıkarılan 379 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile serbest meslek faaliyeti icra eden hekimlere (diş hekimleri ile veteriner hekimler dahil) 01.06.2008 tarihinden geçerli olmak üzere işyerlerinde kredi kartı okuyucularından (POS-Point of Sale) bulundurma ve kredi kartı ile yapılan ödemelerde bu cihazları kullanma zorunluluğu getirilmiş ve bu cihazlarla düzenlenecek POS fişlerinin Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmiş “serbest meslek makbuzu” olarak kabul edileceği açıklanmıştır.

Bu uygulama ile serbest meslek faaliyeti icra eden hekimlere (diş hekimleri ve veteriner hekimler dahil) bedelini kredi kartı kullanmak suretiyle tahsil ettikleri hizmetler için bu cihazları kullanma ve işyerlerinde bulundurma zorunluluğu getirilmektedir. Bedelini kredi kartı kullanmaksızın (nakit, çek, havale vb. olarak) tahsil ettikleri hizmetler için ise Vergi Usul Kanununa göre serbest meslek makbuzu düzenlemeleri gerekmektedir.
2002/3 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde, mükelleflerin ticari, sınai ve zirai faaliyetlerini sürdürdükleri yerlerin işyeri özelliğini taşıyabilmesi için bu yerlerin “faaliyetin icrasına tahsis edilmesi” veya faaliyetin icra edildiği “yer” olma özelliğini taşımasının şart olduğu, iştigal konusu itibariyle bir işyeri olmaksızın faaliyetini yürütebilmesi mümkün olabilen mükelleflerin ikametgah adreslerinin işyeri olarak kabulü suretiyle mükellefiyet kayıtlarının yapılmasının mümkün olduğu, ancak, mükelleflerin yaptıkları faaliyet türleri için mutlaka faaliyetin icra edileceği yerin şart olduğunun vergi dairelerince tespiti halinde, bunların mükellefiyet kayıtlarının işyeri adresi olmaksızın yapılmasına imkan bulunmadığı belirtilmektedir.

Buna göre, sağlık kuruluşlarına hizmet veren ve iş yeri adresi olarak ikametgâhlarını gösteren hekimler hakkında yaptırılacak yoklama sonucunda ikametgâhlarının bir bölümünün dahi “faaliyetin icrasına tahsis edilmesi” veya faaliyetin icra edildiği “yer” olma özelliğini taşıdığının tespit edilmesi halinde bu yer hekimlik faaliyetinin yapılacağı işyeri olarak kabul edilecektir.
Bu itibarla, sağlık kuruluşlarına hizmet veren ve iş yeri adresi olarak ikametgâhlarını gösteren hekimler hakkında yaptırılacak yoklama sonucunda ikametgâhının bir bölümünün dahi “faaliyetin icrasına tahsis edilmesi” veya faaliyetin icra edildiği “yer” olma özelliğini taşıdığının tespit edilmesi halinde bu yerde POS cihazı bulundurma ve kullanma zorunluluğu bulunmaktadır.
Diğer taraftan, sağlık kuruluşlarında ücretli olarak görev yapmakla beraber günlük çalışma saatlerinin bir kısmında bu kuruluşların odalarını kiralamak suretiyle serbest meslek faaliyetinde bulunan hekimlerin bu iş yerlerinde POS cihazı bulundurmaları ve kullanmaları zorunludur.

Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında kimlerin tevkifat yapacağı sayılmış olup, yapılan ücret ödemelerinden 94’üncü maddenin birinci fıkrasının 1 numaralı bendine göre Gelir Vergisi Kanunu’nun 103 ve 104’üncü maddelerinde belirtilen oranlarda,  serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden ise 2 numaralı bendinde yer alan oranlarda tevkifat yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
 
2.3. İşgücü Temin Hizmeti
Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde;  “Gerçek veya tüzel kişiler, faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin olarak ihtiyaç duydukları işgücünü, kendilerine hizmet akdi ile bağlı ücretli statüsünde hizmet erbabı çalıştırarak temin etmek yerine, alt işverenlerden veya bu alanda ya da başka alanlarda faaliyette bulunan diğer kişi, kurum, kuruluş veya organizasyonlardan temin etmektedirler.

Bu tür hizmetler, esas itibarıyla, temin edilen elemanların, hizmeti alan işletmenin bilfiil sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılabilmesinin mümkün bulunduğu durumlarda tevkifat kapsamına girmektedir.

Bu şekilde ortaya çıkan hizmetlerde aşağıdaki şartların varlığı halinde tevkifat uygulanır:
– Temin edilen elemanların, hizmeti alana ücretli statüsünde hizmet akdiyle bağlı olmaması gerekmektedir.
– Temin edilen elemanların, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması gerekmektedir. Elemanların işletmenin mal ve hizmet üretimi safhalarından herhangi birinde çalıştırılması halinde, sevk, idare ve kontrolün hizmeti alan işletmede olduğu kabul edilir.

Dolayısıyla işgücü temin hizmetinin varlığının tespitinde; hizmetin ifasında kullanılan elemanların işgücü temin hizmetini veren firmanın bünyesinde bulunması ve ona hizmet akdiyle bağlı olması, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması gibi karineler göz önünde bulundurulur, bu hususların varlığı, taraflar arasında bir sözleşme yapılmışsa bu sözleşmedeki hükümler veya sözleşmeye bağlı teknik şartnamedeki açıklamalar da dikkate alınarak tespit edilir.
İşgücü temin hizmeti veren mükellefin, söz konusu hizmeti bir başka mükelleften temin ettiği elemanları kullanarak sunması halinde, sadece kendisine verilen işgücü temin hizmetinde tevkifat uygulanır.
İşgücünün sağlanması şeklinde verilen hizmetlerde (işgücü temin hizmeti alımlarında), alıcılar tarafından (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.

3.
SONUÇ:
Yapılan açıklamalara göre;
Hekimler ile işletme arasında hizmet sözleşmesi yapılarak hekimlerin iş yerine bağlı olarak emir ve talimatlar dahilinde çalışması halinde yapılan ödemelerin ücret ödemesi olarak kabul edilmesi ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendine göre tevkifat yapılması gerekmektedir.
Hizmet alınan hekimler ile işletme arasında hekimlik hizmeti satın alınmasına ilişkin olarak sözleşme düzenlenmesi ve söz konusu sözleşmenin hekimlerin mesleki faaliyetlerinin icrasını şahsi sorumlulukları altında, kendi nam ve hesaplarına yapmadıklarına dair karine teşkil edecek hükümler bulunmaması ve fiiliyatta da bu durumun korunması halinde  hekimlere yapılan ödemelerin serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi ve verilen hizmet karşılığı düzenlenen serbest meslek  makbuzuna istinaden yapılan ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasının 2/b bendine  göre  tevkifat yapılması gerekmektedir. 
İşletmenin verdiği sağlık hizmetini başka bir mükelleften temin ettiği hekimleri kullanarak sunması halinde işgücü temin hizmetinin varlığı tespit edilir. Bu tespit yapılırken, hizmetin ifasında kullanılan hekimlerin işgücü temin hizmetini veren firmanın bünyesinde bulunması ve ona hizmet akdiyle bağlı olması, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması gibi karineler göz önünde bulundurulur. Bu tür hizmetlerde (işgücü temin hizmeti alımlarında), alıcılar tarafından (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.
11.11.2016                  Necati  BAĞIŞ                           Kaynak…Burak Sağlanmak/Muhasebe tr..
5
Kas

Günün Sözü…

İnsan fırsatların gelmesini bekler…

Fırsatlar insanların gelmesini..

Fırsatlar bekler..İnsanlar bekler..

Kazanan hep MAZERET olur..!!

05.11.2016                 Necati  BAĞIŞ

5
Kas

Neden Dövdün..

Evin küçük oğlu yaramazlık yapmıştı..Babası onu biraz fazlaca dövdü..Sonrada dayağın yerini bulup bulmadığını  anlamak için  sordu..Seni neden dövdüm ? Çocuk hıçkıra  hıçkıra  yanıtladı..Madem nedenini bilmiyordun o halde neden dövdün..??

05.11.2016                  Necati  BAĞIŞ