16
Nis

BU İŞTE’DE BİR HAYIR VARDIR…………….

Afrikada Kralın biri bir gün adamlarını alarak ava çıkar.Yanında’da tüfeğini taşıyan,onu dolduran bir adamı’da vardır.Bu adam her hangi bir olumsuzlukta”  Bu iştede bir hayır vardır “der dururmuş.Kral av esnasında tüfeğini dolduran bu adama yine uzatmış,oda tüfeği doldurmuşvermiş.Kral tam nişan alıp atış yaptığı sırada tüfek geri teper ve kralın da işaret parma ğını koparır,bunu gören adam  yine,bundada bir hayır vardır vardır der.Bunu duyan Kral parmağım koptu.Bunda ne hayır olur,deyip adamı hapse attırır.Daha sonra yine bir gün ava çıktığında ormanın derinliklerinde yaşayan ve sadece insan eti yiyen bir kabilenin yanlışlıkla topraklarına girerler.O vahşi kabile hemen etraflarını sarar,bunları esir alıp,kendi köylerine götürürler hemen ateşler yakılır kazanlar kurulur,bunların hepsini kazanlara koyup kaynatacakları sırada,kabile reisi gelir ve hepsine tek tek bakarken birden gözüne Kralın bir parmağının olmadığı ilişir.Hemen Kralı salıverir.Kral ormanda tek başına geri dönerken bunlar niye sadece beni bıraktı,diye de düşünerek sarayına varır.Sağ kaldığının şerefine suçu hafif olan  mahkumları affeder.Affedilenler arasında bu adamıda vardır.Sarayındaki işine geri döner,Kral bu durumu anlatırken,O adam kralım bu iştede bir hayır vardır der.Kral yine sinirli sinirli adama bakarak,hayır bunun neresinde der.Adam, sayın kralım o gün ava çıktığımızda siz parmağınızı kaybettiniz.ben bu işte de bir hayır vardır dedim,sizde beni hapse attırdınız.O gittiğiniz ormandaki kabile sadece insan eti ile beslenir,yanlız insanları iyice kontrol ederler,her hangibir uzvunda eksiklik varmı diye……Eksik uzuvlu birini yemeyi uğursuzluk sayarlar.Sizinde parmağınızı görünce…. sadece sizi onun için serbest bıraktılar,benim hapse girmemde de bir hayır vardı?ben hapiste olmasaydım sizin yanınızda olacaktım,benide yiyeceklerdi….Şimdi burada olamıyacaktım..

.Hayatımızda da böyle değilmi! günlük yaşayışımızda karşılaştığımız bir olumsuzlukta,hemen karamsarlığa kapılmamalı,olumlu düşünmeli, o anda istediğimiz gibi olmayışında “BUNDA DA BİR HAYIR VARDIR ” demeli ve sonunu görmeliyiz……………

16.04.2012          N.B.

12
Nis

Günün Sözü……………….

Bırakın Her Sözü Bir Laf İle Beyana……..

Bir Bakış Bin Laf Eder………..

Bakıştan Anlayana…………………………………

12.04.2012                                      N.B.

12
Nis

NE YAPSIN SULTAN MAHMUD

Birgün Sultan ikinci mahmut,gizil olarak halkın arasında gezdiği sırada Üsküdar’da bi r ayakkabıcının,boş örse vurarak “Tıkandı  da Tıkandı” diye feryat ettiğini görmüş.İçeri girip bunun sebebini sormuş.Adam anlatmaya başlamış; Rüyamda çeşmeler gördüm.Bazılarında şarıl şarıl sulak akıyor,bazıları sızıyor,bir tanesi de zorla damlıyordu.Bu sırada bir derviş belirdi.Şarıl şarıl akan çeşmelerin padişahımın,sızanların kimi zenginlerin,damlayan ise benim olduğunu söyledi.Bunun üzerine bende yerden bir çöp aldım,çeşmenin ağzını açmaya çalıştım.Şans bu ya kırıldı,damlayan çeşme de hiç akmaz oldu.O günden sonra müşterim kesildi,kazancım bitti.İflas ettim; o yüzden böyle tıkandı da tıkandı diyerek boş örsü dövüyorum…..,Padişah saraya döner,adamın söylediklerinin doğru olup olmadığını öğrenmek için muhafızlardan birini görevlendirir.Gerçekten adam herkes tarafından”Tıkandı Baba”diye tanınmaktadır.Her işinde mutlaka  bir aksilik meydana gelirmiş…Sultan Ramazan ayında bu garibi sevindirmek ister.Bir tepsi baklava yapılmasını ve içinede altın yerleştirilmesini,sonra bunu bir zengin konağından iftarlık geliyormuş gibi gönderilmesini emretmiş.Adam kısmetsiz ya,baklavayı iftarda yiyip bitireceğine,bunu pazarda satıp bir kaç gün geçinmeyi daha uygun görmüş.Bunun üzerine padişah kızarmış hindi içinde altın göndermiş.Baklavadan kısmeti tepen adam, hindiyi de birine kaptırmış.Bunu duyan padişah küplere binmiş,Tıkandı  Baba’yı hemen huzuruna çağırtmış.Tıkandı Baba  korku içinde huzura çıkmış Onun bu halini gören sultan acıyarak son bir şans daha vermeyi düşünmüş.Tıkandı Baba yı hazineye götürerek eline bir kürek vermiş.”Küreği daldır,ne kadar altın alırsa hepsi senin “demiş.Talihsizliğin böylesi ya Tıkandı Baba,heyecandan küreği ters daldırmış ve hiç altın gelmemiş.Sadece sap kısmına bir kızıl altın takılmış.Bunu gören Tıkandı Baba düşüp bayılmış.Bu ilginç olaya şahit olan şair ruhlu padişah tarihe geçecek şu sözünü söyleyivermiş”VERMEZSE MA’BUD NE YAPSIN SULTAN MAHMUD”

Bir işteki kısmetsizliği yada talihsizliği belirtmek için bu deyimi kullanırız. Hatta buna tıpa tıp benzeyen bir başka deyim’de KISMETSE GELİR ŞAM’DAN,YEMEN’DEN,KISMET DEĞİLSE NE GELİR ELDEN……

/Bilgelik Öykülerinden/     12.04.2012              N.B.

10
Nis

Günün Şiiri ………..

YAĞMUR

Neyi ıslatmak istiyorsun yağmur

Yer ıslak  Toprak ıslak

Eğer istiyorsan Gözlerimi Islatmak

Nafile….Onlar Zaten  ISLAK………..

 

Bugün İstanbul yağmurlu olduğundan böyle bir şiir yazma ihtiyacı

duyduk….Umarım beğenirsiniz.

/ANONİM/ 10.04.2012     N.B.

9
Nis

Günün Sözü………….

Yaprak Bir Kere Dalından Düşmeye Görsün…..

Düştümü Rüzgarın Oyuncağı Olur…………..

09.04.2012           /Anonim/                             Necati Bağış

9
Nis

ERKEKLER MELEKTİR

Ormancının biri,dalları nehrin üzerine sarkan ağacı keserken,baltasını suya düşürür.Aman tanrım ” .. diye bağırdığında,karşısına bir peri çıkar ve niçin bağırdığını sorar.Ormancı,baltasını suya düşürdüğünü,ama hayatını kazanabilmek için o baltaya ihtiyacı olduğunu anlatır.Peri suya dalar ve elinde altın bir baltayla tekrar belirir.Baltan bu muydu?diye sorar.Ormancı,hayır cevabını verir…..Peri tekrar suya dalar ve bu defa elinde gümüş balta tutmaktadır.Baltan bu muydu?   Hayır……Peri üçüncü defa sudan demir baltayla çıkar.Peki baltan bumuydu?Evet der ormancı.Onun dürüstlüğü perinin çok hoşuna gider ve baltaların üçünü de ormancıya verir.Aradan bir kaç ay geçer…Birgün ormanda eşiyle birlikte yürürken,karısı suya düşer.  ….Ormancı gene “Aman Tanrım”diye bağırır ve peri gene eskisi gibi karşısında belirir.Ne diye bağırıyorsun?…..Karım suya düştü.   Peri suya dalar ve jennifer Lopez ile birlikte geri döner.Senin karın bu mu? diye sorar.Ormancı hemen Evet cevabını verir….Yalan söylüyorsun,gerçek karın Jennifer Lopez değil,Ormancı özür dileyerek  durumu   izah eder……Özür dilerim sevgili peri.Ortada bir yanlış anlama var…….Eğer Jennifer Lopez  için hayır deseydim,bu sefer Catherine Zeta-Jones ile geri dönecektin ;onada  hayır deseydim karımla dönecek ve her üçünü de bana verecektin,ben fakir bir adamım,üç kadının sorumluluğunu taşıyacak değilim…….Bu yüzden Jennifer Lopez’e hemen evet dedim..

09.04.2012            /Nazlı Ilıcak’tan alıntıdır/             N.B.

 

7
Nis

Günün Sözü…..

GÜZELİ GÖZLERİ

YİĞİDİ SÖZLERİ  YAKAR…..

07.04.2012                              N.B.

7
Nis

ENSE VE KESE HİKAYESİ

Bu günkü Hikayemiz Ense Ve Kese ……………

Çok zengin bir adam,ensesi büyük,güzel ve açık olanlara hiç dayanamaz ,müthis  bir istek duyar hep vurmak istermiş,bunu çoğu zamanda yapmış.Yine günlerden bir gün bir yerde otururken,oda ne?…Önünde oturan iri yarı adamın ensesi gözüne ilişmiş ve vurmak için can atıyor,fakat  adam iri  yarı yapılı olduğu için cesaret edemiyormuş,fakat içi içini yiyormuş,ne yapayım ne edeyim derken biraz ilerideki masada ufak tefek  çelimsiz,pejmurde bir adamı gözüne kestirmiş ve hemen yanına giderek, bir kese altın kazanmak istermisin demiş.Adam kim kazanmak istemez ki demiş ve hemen ne yapacağını anlatmış,Şu karşı masada oturan iri yarı adam varya onun ensesine okkalı bir tokat atacaksın…..Adam kalkmış  dediği adamın ensesine öyle bir tokat atmış ki..Tokatı yiyen iri kıyım adam,arkasına  dönmüş ve adamı bir eliyle tuttuğu gibi havaya kaldırmış,sen ne cesaretle,neyine güvenerek bana vurdun demiş……Zavallı adam havada ayakları yerden kesilmiş vaziyette……..SENDE BU ENSE  BUNDA BU KESE OLDUĞU SÜRECE SANA  DAHA ÇOOOK VURAN OLUR…..Demiş

07.04.2012                         N.B.

6
Nis

Bu Günkü Hikayemiz………… AHLAK

Üç arkadaş,Su,Ateş ve Ahlak birlikte gezintiye çıkarlar.Ormanın girişinde durup,aralarında konuşmaya başlarlar.

ATEŞ,Arkadaşlar…Bu orman çok büyük.Kaybolduğumuzda birbirimizi nasıl bulacağız?..Mesela,bir yerde duman görürseniz,ben oradayım.SU;Nerede bir şırıltı duyarsanız bende oradayım;Su ile Ateş birlikte Ahlak’a dönüp sorarlar Peki seni kaybedersek nasıl buluruz?

Ahlak cevap verir:Üzgünüm arkadaşlar……..BENİ KAYBEDERSENİZ BİR DAHA BULAMAZSINIZ……………….

06.04.2012                                N.B.

5
Nis

ARANIZDA MÜSLÜMAN YOKMU….

Adamın biri elinde iri bir bıçakla camiye dalar ve İçinizde gerçek Müslüman kimdir..diye bağırır.Cemaat korku içindedir,bıçağı gören herkesin dili tutulmuştur.Adam yine bağırır,Ulan içinizde bir tek Müslüman yok mu….80 yaşlarında aksakallı,nur yüzlü birisi,Ben varım evladım diye öne çıkar.Eli bıçaklı adam,yaşlı dedenin koluna girer,onu evine götürür,avlusunda bir kaç koyun vardır.Baba şu adaklarımı kesiver Allahını seversen der.Adamcağız güç bela birisini keser ama derisini yüzmeye başlayınca yorulur.Evladım artık yapamayacağım,bir başkasını bul diye söylenir..Bizimki gene camiye koşar.Elinde koyunu keserken kullanılan ve üzerinden kan damlayan bıçak vardır.Cemaatin arasına dalar ve Başka Müslüman yokmu  diye bağırmaya başlar.Bıçaktan damlayan kan,herkesi dahada korkutmuştur.Gözler namazı kıldıran imama döner.İmam bir cemaate,bir adama bakar.Korku içinde mırıldanır,ŞURADA İKİ REKAT NAMAZ KILDIRDIK DİYE MÜSLÜMANMI SAYIYORSUN BİZİ……

05.04.2012                   N.B.

BUGÜNKÜ HİKAYEMİZDE BU İDİ…….. HERKESE İYİ ÇALIŞMALAR……..