Düşüncelerinize dikkat edin; Davranışınız olurlar…!!!
Davranışlarınıza dikkat edin ; Alışkanlıklarınız olurlar…!!!
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; Karakteriniz olurlar…!!!
Karakterinize dikkat edin ; KADERİNİZ OLUR….!!!!!!!!!!!!!
Kaynak: H.Y.Hikayelerden 29.05.2012 N.B.
1982 Yılında Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulun da 2.ci sınıf öğrencileri Türkiye Ekonomisi dersinin hocasını bekliyor.Sınıf öğrencilerin gürültü patırdısıyla sallanırken sert görünümlü hoca kapıda beliriyor,içeriye kızgın bir bakış atıp kürsüye geçiyor…Tebeşirle tahtaya kocaman bir rakamı çiziyor..”Bakın” diyor,” bu kişiliktir. ..Hayatta sahip olabileceğiniz en değerli şey”Sonra birin yanına bir sıfır koyuyor..”Bu başarıdır.Başarılı bir kişilik biri on yapar”….Bir sıfır daha”Bu tecrübedir.on iken yüz olursunuz”..Sıfırlar böyle uzayıp gidiyor..Yetenek…Disiplin…Sevgi….Eklenen her yeni sıfırın kişiliği on kat zenginleştirdiğini anlatıyor hoca….!!!Sonra eline silgiyi alıp en baştaki biri siliyor….Geriye bir sürü sıfır kalıyor….!! ve hoca yorumunu yapıyor….!!!”KİŞİLİĞİNİZ YOKSA ÖBÜRLERİİ BİR HİÇTİR…”
K aynak. Hayata Yön Veren Hikayeler 29.05.2012 N.B.
Osmanlı hazinesi 16.cı yüzyılın sonunda 3.cü Mehmet döneminde de tamtakırdı..Vezirlerinden birinin aklına zekasıyla ünlü piç mehmet paşa geldi..Piç Mehmet Paşa,sıkışık duruma mutlaka bir çare bulurdu,ve çareyi buldu piç Mehmet Paşa;..Baca vergisi salın dedi..”Nasıl olsa herkesin evinde bir baca vardır.” Piç Mehmet Paşanın önerisini öğrenen Sadrazam,birden dönüp yanındaki Şeyhülislama sordu:..Hoca efendi hazretleri,acaba fiili zinamı daha günahtır..? yoksa fiili livatamı.(eşcinsellik)..??Şeyhülislam: Fiili zina,dinimize göre günahtır ama,hiç değilse kadınla erkek arasında,kendi doğallığı içindedir.Fiili livata ise,erkekle erkek arasında olduğundan,doğallığı da aykırı olduğu için,fiili zinadan daha günahtır.dedi Sadrazam;… Hayır hoca efendi hazretleri dedi..!!! Fiili zina;fiili lievata dan daha günahtır.Çünkü fiili livatadan hiç bir sonuç çıkmaz..Ama fiili zinadan bazen öyle bir piç çıkar ki ümmeti Muhammedin başına bela olur…..!!!!!
Kaynak: Palyaçonunu Gözyaşları/Şükrü Kızılot/ 28.05.2012 N.B.
1-Kiminle gezdiğinize,kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin, Bülbül güle,karga çöplüğe götürür….
2-Sırtından vurana kızma, Ona güvenip arkanı dönen sensin,Arkandan konuşana da darılma,onu insan yerine koyan da sensin……
3-Dostlar çınar gibidir,meyvesi olmasa bile,gölgesi yeter…..
4- Havalara giren birine hiç dokunmayın,bırakın ne kadan yükselirse, o kadar sert düşecektir.izleyin ve keyfini çıkarın…..
5-Kadının huyu para yokken,erkeğin huyu para çokken anlaşılır…..
6-Sevdikleriniz incitmeyin,bir gün onları ne incitmek için bulabilirsiniz,nede kendinizi affettirmek için……..
7-Hayatta kimseyi değiştiremezsin,kimse içinde değişmemelisin,ne sen,ne başkası için mecburi istikamet yok…Yorma kendini bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin….
8-Bazen uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için,bazen hatırlamak gerekir hatırlanmak için..Bazen ağlamak gerekir açılmak için..Bazen anmak gerekir anılmak için..Bazen de susmak gerekir duymak için….!!!!!!
Kaynak. Sabah Gazetesi 28.05.2012 N.B.
24 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu’nun 28094 sayılı kararı ile:5683 sayılı yabancıların Türkiye’de ikamet ve seyahatleri hakkındaki kanun’da belirtilen vize muafiyet süresi veya vizede belirtilen kalış süresi 90 gün iken,180 gün içinde 90 gün olarak uygulanmak üzere değiştirilmiştir………Karar 01.02.2012 tarihi itibari ile yürürlüğe girmiştir..!!!! Yapılan bu düzenleme belli ülke vatandaşlarına yönelik olmayıp,genel bir düzenlemedir…Bu karar uyarınca 01.02.2012 tarihinden itibaren ülkemize giriş yapan bir yabancı 90 gün kalıp,30.04.2012 tarihinde ülkesine dönmek zorundadır..!!Türkiye’den ayrıldığı tarihten ancak 90 gün sonra yani en erken 29.07.2012 tarihinde tekrar giriş yaparak 90 gün daha kalabilecektir…!!!
Çalışmak için; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından gerekli izin alındıktan sonra,işveren yasal yollardan çalıştırmaya başladığı yabancı uyruklu kişiye,asğari ücretin 1,5 katını ödeyerek prim ve sgk kesintilerini de ilgili yerlere yatırarak çalıştırabilir…Aksi halde;4817 sayılı yabancıların çalışma ve izinleri hakkında kanunun 21.ci maddesi uyarınca izinsiz yabancı çalıştıran işverenlere ve yabancılara 2012 yılında uygulanacak idari para cezaları ;
_Çalışma izni bulunmayan yabancıyı çalıştıran işverenlere,her bir yabancı için:….6.795.00.TL.
_Çalışma izni olmaksızın bağımlı çalışan yabancıya : 679.00-TL.
-Çalışma izni olmaksızın bağımsız çalışan yabancıya : 2.717.00-TL.
Ceza kesilir,bunların tekrarı halinde idari para cezaları bir kat artırılarak uygulanır..
Bütün bunları göz önüne alarak yabancı çalıştıracaklar bir kez daha düşünsünler….!!!!
Kaynak. Dünya Gazetesi/Resul Kurt/ 28.05.2012 N.B.
Ölen üç kız cennetin kapısına gelmişler…Burada onları iki melek karşılamış..Biri “Hoş geldiniz kızlar”siz hayatta iyi kızlarmıydınız..?? demiş.Birinci kız yanıtlamış, Evet ben çok iyi bir kızdım.Evlenmeden önce hiç kimseyle yapmadığım gibi evlendikten sonrada yapmadım..!!Melek; Bu kıza altın odanın anahtarını verin demiş… ve ikinci kıza sormuş.”peki sen iyi bir kız mıydın..?” Efendim ben evlenmeden önce yapmadım,fakat evlendikten sonra dayanamadım..!!”Buna da gümüş odanın anahtarını verin,diyen melek diğer kıza dönmüş,”ya sen” Kız,efendim ben evlenmeden önce de sonrada erkeklerle doyasıya birlik te oldum..!! demiş..Yüzünde bir tebessüm oluşan melek..; buna da benim odamın anahtarını verin demiş….!!!!!!
/Günaydın/ 24.05.2012 N.B.
John,kan ter içinde odun kesmekteyken,biraz uzakta bir kızılderilinin durduğunu fark etmiş…Kızılderili john’a şöyle bir bakıp” bu kış soğuk” demiş ve gitmiş..!!John ise ; Yerliler bunca senedir doğayla iç içe yaşıyor elbet bir bildiği vardır” diyerek daha fazla odun kesmeye başlamış…Biraz sonra başka bir kızılderili ortaya çıkmış ve john’a bakıp”bu kış çok soğuk “deyip kaybolmuş…İyice paniğe kapılan john deli gibi odun kesmeye başlamış..Kan ter içinde tükenecek haldeyken başka bir kızılderilinin yaklaştığını fark etmiş.O da bu kış çok çok soğuk demiş…. Kızılderili tam gidecekken,john adamı durdurup” peki nerden biliyorsun” demiş…Kızılderili gayet sakin cevaplamış, Atalarımız derki beyaz adam ne kadar çok odun keserse, kış o kadar soğuk olur….!!!!!!
/Sabah Gazetesi/ 24.05.2012 N.B.
SGK.Başkanı Sayın Fatih Acar.odamız (İSMMMO) tarafından düzenlenen toplantı da ; Ülkemizde 17 milyon 291 bin sigortalı çalışan olduğunu,buna karşılık da 10 milyon 80 bin emekli bulunduğunu…Çalışan bağlamında bunun kişi başına 1.85… ettiğini, bu oranın yüksek olduğunu, halbuki bunun normal standardının 4’e 1 oranında olmasının gerektiğini söyledi..Sosyal güvenlik açıklarının Türkiye’yi güç durumda bıraktığını..!!!Daha evvel açıkların 850 milyar lira gibi büyük bir oranda olduğunu ,bu açıklar olmasa Türkiye bir Türkiye daha olurdu dedi.Eğer sosyal güvenlik reformları yapılmasa idi,Türkiye yi çok kötü günlerin beklediğini,buda sistemin karaya oturması demekti yorumunu yaptı…
Sosyal güvenlik reformunun 4 bileşeninin olduğunu; bunların tek emeklilik sisteminin kurulması,genel sağlık sigortası , kurumlasl yapının hayata geçirilmesi ve primsiz ödemelerin toplu hale getirilmesi dedi….Bunlardan ilk üçünü sgk diğerini de ; Aile ve Sosyal politikalar bakanlığı nın yaptığını….Emeklilik sisteminde ana parametremiz; yaş,prim ödeme gün sayısı,aylık bağlama oranı ve güncelleme kat sayısı …Yani artık ne kadar prim ödeniyorsa o kadar aylık alınabilecek…!!!Türkiyenin tamamının genel sağlık sigortası kapsamında olduğunu..,Çocuklar yada gençler 18’ine kadar , okuyorlarsa 25’ine kadar sigorta altında olduklarını,burada anne ve babalarının sigortalı olup olmadıklarına bakmadıklarını söyledi..Kurumsal yapı bağlamında SSK.Bağ-Kur,Emekli Sandığı nın tek çatı altında toplandığını, önemli yasal yeniliklerin yapıldığını,SGK nun 133.2 milyaz lira gelirinin olduğunu bunların 97 milyar lirasının prim gelirlerinden olduğunu..Türkiye de hala kayıt dışı çalışanın yüzde 40.6 gibi büyük bir rakkamda seyrettiğini…2008 yılından bu yana 1 milyon 63 bin 189 kişinin kayıt altına alındığını..Burada bankalar,kamu kurumları ve diğer kurumlar la bilgi alışverişi yapılan toplam 62 kurumun büyük etkisinin olduğunu belirtti..Yine alo 170 servisinin SGK konusunda soruların sorulacağı,kayıt dışı ihbarların bildirileceği bir hat olduğunu,şu an bir ilde 100 personelle çalıştıklarını,yakında ikinci bir ilde daha açarak oradada 100 eleman tahsis edeceklerini bildirdi….!!!!
23.05.2012 N.B.
Nasrettin hoca bir gün pazarda zeytin satıyormuş….İki üç sokak ileride oturan az çok tanıdığı bir kadın gelmiş; Hoca, zeytinin iyi mi..? demiş…hoca tadına bak… ben orucum .. Madem oruçlusun zeytini al git; parasını sonra verirsin…Hocanın birdenbire aklına düşmüş, Ramazan değilmiş çünkü kadına sormuş; Tuttuğun oruç ne orucu ki..?? Üç sene önceden borcum vardı da onları tutuyorum” Hoca zeytinleri vermekten vazgeçmiş…Kadın şaşırmış…!! Biraz önce al git dedin.. Ne oldu da vazgeçtin hoca..?? Git anam git… Allah’a olan borcunu üç senede veriyorsan,bizim borcu kimbilir ne zaman ödersin…..!!!!!????
23.05.2012 N.B.
Profesör içi dolu bir bardak tutarak derse başladı.”Bu bardağın ağırlığı ne kadardır sizce” ?? diye sordu talebelerine.Herkes bir tahminde bulundu…!!İkinci bir soru daha geldi profesörden; Bu bardağı kaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu..??Hiç bir şey..Ya bir saat boyunca tutsaydım..??Kolunuz ağrımaya başlardı..Haklısınız…Peki gün boyu elimden bırakmasaydım..???Herhalde kas spazmı geçirir,belkide hastaneye kaldırılırdınız..Profesör,bu soruları niçin sorduğunu açıklamak niyetiyle sözlerini sürdürdü: Bardağın ağırlığında bir değişiklik oldu mu..?? Hayır…Peki o zaman kolumun ağırımasına ve kas spazmına yol açan neydi..??Öğrenciler,cevap bulmaya çalışırken hocalarından ikinci bir soru daha geldi..!! Acıdan ve ağrıdan kurtulmam için ne yapmam gerekirdi..?? Bardağı elinizden bırakmanız…Kesilnilke öyle..!!dedi profesör ve devam etti: Hayatın problemleri de böyle bir şeydir.Onları kafanızda birkaç dakika tutarsanız,bir sorun yokmuş gibi görünür..Kafanızda evirir çevirir sürekli düşünürseniz,başınız ağrımaya başlar.Sorunlar zaman içinde sizleri yiyip bitirir.Hayatınızda karşılaştığınız güçlükleri , sorunları elbette düşüneceksiniz .Ama her günün sonunda,uyumadan önce tıpkı bardak gibi onları bir kenara bırakmalısınız.O zaman strese girmez,her sabah taze bir beyinle uyanır ve o gün karşılaşacağınız güçlüklerle mücadele edebilecek enerjiyi kendinizde bulursunuz….ne dersiniz…..??????..!!!!!
/Sabah Gazetesi/ 23.05.2012 N.B.