5
Haz

İmam ve Tanrı……..

Bir köyün Camisinde ,imam cemaate vaaz vermektedir..Ansızın içeri dalan bir köylü,köyü selin basmakta olduğunu haber verir..Bütün cemaat  hemen kendilerini dışarı atıp kaçar.Sadece imam bütün ısrarlara rağmen köyü terk etmeyi reddeder..!!! ve Tanrı ‘nın kendisini koruyacağını söyleyerek camide kalır..Kısa bir süre sonra sular camiye ulaşır,İmam çaresiz minareye çıkar.  Sular minarenin ilk  katına yükselirken… bir tekne imamı kurtarmaya gelir.Ancak dini bütün imam,Tanrı’nın kendisini koruyacağını söyleyerek tekneye binmez..!! Sular yükselir imam ikinci kata  çıkmak zorunda kalır.Bir  tekne daha gelir,ancak imam yine Tanrı’nın kendisini koruyacağına inancının tam olduğunu söyleyerek tekneye binmez…!! Sular iyice yükselir,imam artık minarenin en tepesindedir.Bir helikopter yaklaşır.İçindekiler; durumun kötü olduğunu anlatarak   ,imama helikoptere gelmesi konusunda ısrar ederler.İmam helikoptere binmeyi de reddeder..!!Bir süre sonra sular iyice yükselir ve imam boğularak ölür.!! Kendisini ahiretin kapısında melekler karşılar;..Melek: Hoş geldiniz buyurun…İmam:..Cennete girmek istediğimden emin değilim…Melek :..neden..??İmam:..Tanrı’ya biraz kırgınım..Melek:..Ne oldu ki..?? İmam:..Ben hayatımı ibadet ederek geçirdim,insanlara hep iyilik yaptım,günahtan uzak durdum.Yaşadığım köyü sel bastı,herkes kaçtı ama Tanrı’nın beni kurtaracağına inandığımdan ben kaldım..Görüyorsunuz ki şimdi buradayım..!! Tam bu sırada yukarıdan Tanrı’nın sesi duyulur;…”Salağa iki tekne,bir helikopter gönderdik…Böylesine geri zekalının benim katımda da yeri yoktur…”!!!!!

Kaynak: Palyaçonun Gözyaşları       05.06.2012                 N.B.

 

 

2
Haz

VEFAT EDEN EŞTEN MAAŞ BAĞL…..

Vefat eden eşten dul aylığı bağlanması için 5 yıl sigortalılık süresi ve en az 900 gün (Askerlik, Yurtdışı gibi borçlarmalar hariç) prim ödemesi şartları aranmaktadır…Resmi nikahlı eşe bu şartlarda dul aylığı bağlanır…Dul eş,kendi çalışmalarından dolayı emekli aylığı bağlanmış veya çalışıyor olsa dahi,evlenmediği sürece eşinden dolayı dul aylığı alabilir..Ayrıca vefat eden eşinden çocukları var ise onlarada ölüm (yetim) aylığı bağlanmaktadır..!! Kız ve erkek çocuklar için koşullar farklı olup,öğrenim görmeyen erkek çocuk 18 yaşını,….lise öğrenimi gören erkek çocuk 20 yaşını…. ve üniversite öğrenimi gören erkek çocuk 25 yaşını…. dolduruncaya kadar yetim  aylığı alabilir..!!Kız çocuk ise öğrenim görüp,görmediğine bakılmaksızın; çalışmadıkları,..emekli olmadıkları …ve evlenmedikleri…..sürece yetim aylığı alabilirler…!!!

Bu kişi kendisi emekli iken bu haklara sahip olduğu halde ölen anne ve babasından dolayı aynı hakka (Yetim aylığı hakkına)  sahip olamıyor…!!!şöyleki ; emekli iken ölen anne ve babadan dolayı yetim aylığı alması mümkün değildir..çünkü yetim aylığı bağlanabilmesi için kendi çalışmalarından dolayı (emekli aylığı )  aylık almıyor olması gerekmektedir…!!!

                         02.06.2012                             N.B.

 

 

1
Haz

Baba Oğul ve Dede…!!!!

Çinin kırsal kesimlerinden birinde  fakir bir aile varmış;…Bu aile, Dede, Baba, Anne ve çocuk’tan oluşmaktaymış..!!  Çok fakir bir aile olduklarından yaşam savaşı veriyorlarmış..!! Birgün evde adam ve karısı tartışıyorlarmış; “Kadın” baban yaşlı ve yatalak kendi karnımızı doyuramıyoruz,onunkini nasıl doyuralım…Hem yaşlı ve yatalak kimseye bir faydası da yok..!! Onu bu evden götür…!! diye tutturmuş;bütün bunları evin bir köşesinde yatmakta olan adamda duyuyormuş..Ama çaresiz,elinden bir şey gelmiyormuş….Gözyaşlarını içine akıtıp duruyormuş.B u tartışmalar yine birgün evde yapıldıktan sonra; Adam karısına peki hanım  demiş,babamı götürecem,kalkmış biraz erzak hazırlamış babasını da küfeye koymuş,babasına  bir şey söylememiş..!! ama baba anlamış,babasını dağda ıssız bir yere bırakıp gelecek,babasına..,baba gel seninle biraz gezelim; demiş,vurmuş küfeyi sırtına,tam evden çıkacakken küçük oğlu da dedesini çok seviyormuş,bende gelmek istiyorum deyip düşmüşler yola… dede,baba,oğul, dere tepe düz gittikten sonra  gözüne kestirdiği bir kayanın kovuğuna babasını indirmiş..!! Ona orada güzel bir yer yapmış, bir kaç  gün yetecek kadar da yanına ekmek ve su bırakmış..Baba, sen burada yat biz biraz dolaşıp geleceğiz diyerek içi elvermesede oradan kendi oğlu ile hızla uzaklaşmış,biraz  geldikten sonra; Oğlu,baba dedemi niye oraya bıraktık..??bir daha bize gelmiyecekmi..?? orada ne yapacak..?? gece olunca kurda,kuşa yem olmazmı..?? gibi soruları hem soruyor,bir yandan da ağlıyormuş..!!Babası durumu anlatmış,ama çocuk dedesini çok sevdiğinden bir türlü bu olayı kabullenemiyormuş..!!Yolda; babasına,baba..bende  büyüyünce seni dedem gibi getirip ormanamı bırakacam..??deyince..”Adamın kafasına birşeyler dank etmiş”ve hemen geri dönerek koşar adımlarla babasının yanına varmış…!!! “Babasının ellerine kapanıp,ondan af dilemiş” ve yine sırtına vurduğu gibi evin yolunu tutmuşlar…Yaşlı adam oğluna;”Oğlum biliyordum beni burada bırakmıyacağını…Çünkü bende babamı bırakmamıştım” demiş.!!!!!!!!!

01.06.2012                                                     N.B.

 

 

1
Haz

BU GÜNKÜ FIKRAMIZ……

Yeni evli öğretmen hanım,..Balayı seyahatindeyken,derslere girmesi için bir bayan arkadaşına rica da bulunur..!! Aradan  zaman geçer,bir davette öğretmenin eşiyle,bayan arkadaşı karşılaşırlar…Ortak dostları onları tanıştırdığında,genç koca atılır;…Hanımefendiyi  tanımaz mıyım..”Balayı seyahatimizde karımın yerini almıştı..”!!!

Kaynak: Palyaçonun Gözyaşlarından             01.06.2012             N.B.

 

 

1
Haz

İnsan Tipi…..!!!!

Üç Tip  insan Vardır ;…

Birinci İNSAN :..Ekmek gibidir..Onu her gün ararsın…!!

İkinci İNSAN:…..İ laç gibidir…Onu lazım oldukça ararsın…!!!

Üçüncü İNSAN:…Mikrop gibidir…..Nerede olursanız olun o sizi arar bulur…!!!!

Ne dersiniz..? Günümüzde ;..  siz bunlardan hangisine giriyorsunuz…???

01.06.2012                      N.B.

 

 

31
May

GÜNÜN SÖZÜ…..!!!!

Elindeyse zamana ” dur geçme ” diye dayat…..!!

Bir sigara içmekten daha kısa bu hayat…!!

N.F.Kısakürek                  31.05.2012               N.B.

 

 

31
May

Devlet Sırrı …….

Ülkenin birinde,adamın biri çekmiş kafayı,çekmiş kafayı sarhoş olduktan sonra da başlamış Cumhurbaşkanına  sövüp saymaya….” öküz herif..Öküz kafalı herif “..Yakalayıp götürmüşler tabii..!! Derhal ağır hapis.Adamcağız dövünüp dururmuş ,Yahu beni delimi sanıyorsunuz…? Sonra ben hür değilmiyim..?” Hürsün,deli de değilsin..” Hürsem bağıramazmıyım,istediğim gibi ..? Bağırırsın ama bu ceza ondan değil….!!!Ya neden..? “Önemli bir devlet sırrını açığa vurmaktan “….!!!

Kaynak: Palyaçonun Gözyaşlarından            31.05.2012       N.B.

 

 

31
May

EMLAK VERGİSİ HK…!!!

Emlak vergisi hakkında şöyle bir soru var, Onu yanıtlayalım..!!!

Soru : Emekli bir devlet memuru kendisine ait bir yazlığı var ve eşi ilede ortak bir evleri var…Ben diyor…. her ikisi ,eşimde yarım his.niseptinde emlak  vergisi ödüyoruz…..!!  doğrumu yapıyoruz…??

Cevap : Türkiye sınırları içinde brüt alanı 200 metreyi geçmeyen tek meskene sahip olan emekli ve emekli aylığından başka bir geliri olmayan emekliler..gaziler…şehitlerin dul ve yetimleri…engelli vatandaşlar..ve hiç bir geliri olmayanlar…Bakanlar Kurulu Kararı’nca Emlak vergisi ödemiyorlar..!!Emekli eşininizin emekli aylığından başka bir geliri yok ise hissedarı olduğu ev için emlak vergisi ödemez…!!Bununla ilgili;..Belediyelerin emlak servisin temin edeceği  “Tek evi olan emekliler ,dul ve yetimlerle ilgili  dilekçeyi doldurup içeri vermesi yeterlidir…!!”Size gelince : Türkiye sınırları içerisinde hisseli dahi olsa birden fazla daireniz olduğundan her iki yeriniz için emlak vergisi ödeyeceksinizi….!!!

NOT: Bugün Emlak Vergisi  ve ÇTV’ lerin  1. taksitlerinin ödeme son günüdür…Bilgilerinize…Ödemelerinizi ilgili Belediyelerin veznelerinden yapabileceğiniz gibi Posta çeki ve anlaşmalı oldukları bankalardan da yapabilirsiniz…!!!!!1

                                                          31.05.2012                           N.B.

 

 

30
May

Günün Hikayesi..Uyanık Adam…!!!

Adam,yanında çok sevimli bir çocukla berbere girmişti…!! Önce kendisi koltuğa oturdu:..Saç sakal dedi…Berber onu traş etti,sonra çocuğu oturttu.Yalnız saç dedi;..Berber çocuğu traş ederken adam eğildi; ..Ben köşedeki tütüncüye kadar gidiyorum bekle dedi ve çıktı..Çocuğun traşı bitti bir kenarda bekliyordu…Uzun zaman bekledikten sonra berber, Oğlum baban nerede kaldı..?? diye sordu..Çocuk:..Hangi babam..??dedi berber; Canım seni getiren dedi..!!O benim  babam değil ki ..!!Amcan mı..?? Yooo ..!!! Ya neyin..?? Hiç birşeyim değildi..Ben sokakta oynuyordum..Gel seni berbere götüreyim de saçlarını kessinler dedi  geldik….!!!!!!

Kaynak: Palyaçonun Gözyaşları              30.05.2012               N.B.

 

 

30
May

İNANCIN ÖLÇÜSÜ……..

Atatürk,Amasya ziyaretinde,vali konağında yörenin ileri gelenleri ile sohbette; Bir ara tam karşısında oturan birine takılır gözleri.Yaşı ellinin üzerinde  bu adam beline kadan inen sakalıyla Atatürk’ün dikkatini çeker….Ata,yanındaki valinin kulağına eğilip sorar;.. “Kimdir bu”.Vali yanıt verir,Efendim kendisi şıh’tır yörede hatırı sayılır…!!!Atatürk şıh’ı yanına çağırır ve;..Bak baba,imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir..!!Şunu rica etsem de en azından Peygamber Efendimizinki gibi kısaltsan der..ve eliyle de boyun alt hizasını gösterir…!!!Şıh” Emrin olur paşam diyerek yerine çekilir”…Aradan zaman geçer,bir akşam Atatürk Amasya’daki Şıh’ı hatırlar ve valiyi telefonla arayıp durumu sorar:..Vali nasıl söyleyeceğini bilmemekle birlikte,Şıh’ın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını,aksine kimselere el sürdürmediğini anlatır….!!!Atatürk telefonu kapatır,kağıdı kalemi eline alır ve az sonra emir subayını çağırıp,yazdığı yazıyı Amasya Valliliğine tebliğ etmesini ister….Ertesi gün Amasya’dan bir haber gelir ki ;  Şıh Efendi Ata’yı görmek üzere Ankara’ya yola çıkmıştır…! ! Şıh gelir,Ata’nın karşısına çıkar.Sakal tamamen kesilmiş..saçlar kısaltılmış..kılık kıyafet baştan sona değiştirilmiş,bambaşka bir görünüme bürünmüş…Atatürk’ün mesai arkadaşları bu değişimi anlayamaz ve Ata’ya sorarlar:…Aman Paşam,o şıh ki sakalına el dahi sürdürmezdi..siz ne ettinizde kökünden kesmesini sağladınız…!!!! Ata gülümser,sonra da yanındakilere dönüp;..Dün akşam Amasya Valiliğine bir yazı gönderdim ve Şıh’ı Afyon’a vali atadığımı bildirdim…!!der.Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp emir subayına bu yazıyı da Şıh’a vermesini söyler ….Yazıda şöyle yazmaktadır..!! İnancın ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim.Valilik meselene gelince,bugün koltuk uğruna kırk yıllık  sakalından vazgeçebilen yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir…Seni böyle bir ikileme mahkum  bırakmayalım…Kal sağlıcakla…!!!!!

Kaynak:H.Y.V.Hikayelerden                30.05.2012               N.B.